Translate /çeviri

4 Mayıs 2014 Pazar

Sıfırlanmak bu olsa gerek...Saçları yolcu etme serüvenim




 Ne hikmetse 3 seneye yakin süredir ana saç rengime dönmüş ,boyatmaya bile kıyamıyordum. Doğum günümde belki birşeyler yaparım diyor sonra yine vazgeciyordum. Annemle olan rahatsızlık dönemimde ise saçlarıma daha çok önem gösterir olmuştum,belki  odönem etkilemişti,belki de doya doya saçlarıma veda için böyle bir his gelmişti.
Saçlarımı fönletiyor,yapıyor bir başka bakıyordum.

Annemin kemodan dolayı saçları dökülürken yanındaydım o evrelerini beraber yaşadık.
Annem dökülmesini beklemiyordu.Tedbir amaçlı alıyordu ve doktor fazla dökülmez demişti.
Ama dökülüyordu. Moral verme amaçlı herkesin dediklerini ben anneme demedim.
Sıfırlanırkende yanındaydım.Peki kızı olarak ona moral olsun diye bende kestirsemiydim?
Hayır ! ben bunun moraline inanan biri değilim.Kişi zaten kendi yaşıyor, karşısındaki kişinin de böyle bir şey yapması kişiye moral olur diye düşünenlerden değilim.Ve halen de aynı şeyi savunuyorum.

Herkes saçların dökülecek mi? diyordu.
-Evet ,dökülecekti.Bu kaçınılmaz bir gerçekti.
Belki dökülmez diyenler de olmadı değil :)

Kemoterapi almadan önce saçlarımı kestirdim.Sonra nasılsa sıfırlanacakdı
Kuaförüme gittim ve bana değişik bir tarz uygula ama uzun olmasın, nasılsa gidecekler dedim.
İstem dışı kestirmek bambaşka bir duyguymuş.
Heyecanlı ve üzgündüm.Her evremi resmettim.
Hüzünle uğurlarken giden saçlarımı ,sevinçle karşılamıştım yeni imajımı.
Herkes çok beğenmişti.Gerçekten güzel olmuştu bi 10 yaş daha geç göstermiş beni :)
Ben zaten genç gösteren biriydim, daha da genç gözükmek miii....aman Allahım durun ben benjamin button değilim :),
Çok güzel yorumlar aldım ama bu kesim farklı olduğu için ister istemez bazı sözler komik oluyordu.
Ne kadar güzel olmuş, marjinal bir değişim gerekiyormuş vb...bir sürü şeyler söylendi.
-Yaa öyle mi ? sende marjinal bir değişim yapabilirsin ,eminim sana da çok yakışır...diyesim geliyor diyemiyordum.
Neyse artık kısa saç kestirmeye cesareti olmayanlar, beni örnek alabilirler.
Yani bazen kişiye moral vermek istiyoruz ama bazen o moral olmayabiliyor.
*************
İlk kemomu almıştım artık dökülme sürecini bekleme vaktiydi.
Kemoterapimden 9-10 gün sonra sanki başımdaki saç benim değildi.
Sönük,cansız bir garip saçım vardı.Ne o güya saçım var ama şekil almıyor bi değişikti.
Gerçi bunu tek fark eden bendim .
Zaten 14. -15. gün hiç sekme yapmadan saçlarım dökülmeye başlamıştı.
Dedim sıfırlamayım gittiği yere kadar gitsin ama bu bi zulm olacaktı.Tecrübeliydim ama cansız saçıda tutasım gelmişti.Bir yanım sıfırlamak istiyor, diğer yanım azıcıkta olsa ...kestirme diyor :)
O an ki psikoloji daha farklı birşey olsa gerek.
Ama o dökülen saçı temizlemek, toplamak da ayrı bi dert.Bunu biliyordum.
Ay ben her yerde saç görmek istemiyorum diyip ;
 Kuaföremi gidip,saçların sıfırlanma vakti geldi dedim.
Aynada ki yeni beni sevmiştim.Ne kadar güzelmişim ben :)
Herkes kafa şeklimi çok beğendiler, hemen bu güzelliğe eve gidip makyaj yapmalıyım dedim.
Dediğimi de yaptım.
Hayata bak ! 13 şubat doğum günümde hastalık işlemim için uğraşırken, 13 Mart da sıfırlanmıştı saçlarım.
Herşey çok hızla değişiyordu benim için.Tek tesellim iyileşecek olmamdı.
Sıfırlanınca bile saçlar uzuyor, sonra onlarda minik minik dökülüyor.En azından göz görmüyor gönül katlanıyordu.
İlk etapta minik minik dökülen saçların dökülmeside zor olmuştu.O da batıyordu :) ama diğerinden daha iyiydi.
Giden saçlarla birlikte bir şey keşfettim.
 Ensemde eskiden kızarıklık ,gül olarak bildiğim minik bi leke vardı.Pek minik değilmiş.
Meğer  bir doğum lekesiymis.İşin komik yanı  aynı yerde annemde de varmış,ağbimde de :))
Bizler dazlak olunca ancak fark edebildik...
Bu arada saçlarım sıfırlanınca ağbimle de birbirimize benzer olmuştuk.
Kardeş olarak biz hiç birbirimize benzemeyiz.Benzeten de hiç olmazdı.
İlk kez benzetiliyorduk :) demek benim saçların sıfırlanması gerekiyormuş. :)

*************
İnanın hiç üzülmedim giden saçlara ,bu bir süreçti.
AMANN
Keşke herşey saç olsaydı...Dimi
Ama öyle değil, değildi...
Ne insanlar var hastanede.Bu hastanede farkları daha çok görüyordum.
Bembeyaz kişiler ,oturuyorum sanki bi onlar var bir de normal insanlar.
Bende öyle olacaktım.
Kendimi alacakaranlık kuşağında gibi hissediyordum.
Önce ten rengi değişiyor,saç gidiyor,kaş gidiyor ve kirpikler....
Farklı olunuyordu...olacaktım...oldum.
Bu yazıyı yazarken 4. kemoterapimi almak üzereyim ve artık kirpiklerimde sayılır hal aldı :(
Hiç bişeye üzülmedim ama o güzelim kirpiklerime içim yanmadı dersem yalan söylemiş olurum.

*************
Peki ya çevre ;

 Bu dönemde ben çok üzülmesemde , bazen çevrenin söylemleri canımı sıkıp, üzebiliyorudu
Herkesin ağzında tek cümle; sözleşmiş, yaşamışlar gibi (Allah kimseye yaşatmasın)

Üzülme!eskisinden daha gür ve güzel saç çıkacak.
---Ben eski saçımdan da memnundum---
---Ben üzülmüyordum ki.---
Zaten bende saçın çıkacağını biliyorum yani inanın bu şekilde kişiye moral vermiyorsunuz.
Benim bu konuda morale de ihtiyacım yoktu.Ne söylesem,ne espiri yapsam, ne konuşsam sonuç belliydi.
<< Üzülme yenisi,güzeli,gür çıkacak.Kıvırcık çıkacak şöyle..böyle...>>
Ayy bu durum beni inanın sıktı.
İlla bişey demek zorunda değilsiniz.
Benim  kuzenim de meme kanseriydi ama ben aaa saçların gitti mi? üzülme yenisi çıkar demedim.
Bu durum tek bende sıkıntı değil ,kanserle mücadele eden bir çok kişide de inanın böyle.
O yüzden sizler destek olmak isterken aslında kötü birşey demiyorsunuz.
Ama hassas bir dönemden geçerken karşınızdaki kişi ,sizin gibi düşünemez.
Tıpkı sizlerin, bizler gibi düşünemediğiniz gibi....

                                                                                                        Sevgiyle ve sağlıkla kalın.










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder