Translate /çeviri

4 Haziran 2014 Çarşamba

4 Büyük kemoterapi - Bitti -

Erken teşhisin hep üzerinde duruluyor,önemseniyor ya
Evet çok önemli...
Eğer erken evre olursa meme kanserini, kanser olarak nitelendirmiyorlar bile.
Ama ileri evrede...
Uzun,meşakkatli bir yol oluyor.
Dört tam kürü 21 günde 1 aldım.
Zorlumuydu? - evet... sabır ,moral ve güç gerekiyor.
Şükür ki Rabbime hep yanımdaydı.
Bu dönemimde üzülmemesi,yorulmaması gereken kişi olan anneme çok yük bindi.
Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmazmış...Hakkını ödeyemem canım annemin
İlk kemoterapi de tabii kıyas mümkün olamıyor.
Bana göre zorluydu...
Ne bileyim 2.kemonun beni devirmek için uğraşacağını  :(
O ilk gün geçmedi ,geçmedii
Ama artık vücudumun kemoya verdiği tepki belliydi.
Çözmüştüm kendimi.
3.kemo yine sıkıntılıydı ama ikiye göre iyi
4.kemo ilk günü yine kötüydüm ama diğer günler ve öncekilere göre çok daha iyiydim.
Yemek yiyebildim,rahatca bu dönemi halsizliğim olsada daha rahat atlatmıştım.
Bu kemocuk bayana /erkeğe, kişiye,yaşa,herşeye göre değişiyor.
Herkes de aynı etkiyi-tepkiyi yapmıyor.
Hastanede tanıştığım bir kaç kişi bulantısız atlattıklarını ,uyuyabildiklerini,su içebildiklerini söyledi.
Bunları erkek hastadan duyunca şaşırmayan ben iki bayandan duyunca ''nasılll yani? ''dedim.
Şaşkınlığım bi yandan özentiye dönüşmüştü.
İmrenmiştim de, ne yalan söyleyeyim.
Her kemoya gidişimde bu iyi olacak ,iyi geçecek umudunda olarak gittim hep; ama....
Sonuç hep aynıydı.21günlük periyodun ilk bir haftası kendime gelmekle
Diğer ikinci hafta gezme,sosyalleşebilme haftası
Son haftam da pili bitmiş oyuncak gibi kan değerlerini toparlamaya çalışıp, uzanıp dinlenme yada kendimi yormadan geçirdiğim bir dönem olarak geçti.
Son 4.kemoyu almadan 2 gün boyunca çok stresliydim.
Artık dört büyük bitmişti.
Maçla hiç alakam yoktur ama...
4 büyükler ligden düştü ,12 küçükler sahada yerlerini almak için bekliyorlardı.

*************             *************              *************
Bir Atasözümüz var ;''Boğulacaksan büyük denizde boğul '' diye...
İşte ben bu büyük kemoda güçlüydüm.İyi göğüslemiştim bu tedaviyi
Ama küçükler bana nedense dağ gibi görünür olmuştu.
Biliyordum küçükler daha hafif geçecek vs ama dereyi ben daha görmemiştim ki....
Bazen ne sabır kalıyor,ne istek kalıyor,ne başka bişey ya... işte ben tam o haldeydim.
Oh tamam bitti büyükler demem lazımken ,-ki diyordum ama içim içten içe yengeç gibi yan çiziyordu :)
Derinleri aşmışken,sığ kısımlara gelmişken beni bunaltılar bastı.
Bir tatile ,değişikliğe o kadar ihtiyacım vardı kiiii :(
Hep son kemodan sonra dedim ama Allah nasip etmeyince olmuyor.
Tatil planının yerini, detaylı kan sayımı ve ultrason ile kontroller vs.için hastane aldı.
Allahtan Sonuçlar sevindiriciydi.
Benim yüzüm kısmen gülse de ; önemli olan en son kurulun vereceği karar olacak.
Ultrasonumu yapan doktorum mükemmel bir doktordu.
Mamografi 40 yaş sonrası için denir ama ,tüm ilaç tedavim bitince ortak karara göre mamografi de çekilecek.

İlacın tedaviye yanıt veriyor olması,bunun tıbbı olarak kanıtını görmek, bu sevimsiz şeyin vücudumdan gitmek üzere olduğunun azda olsa haberini almak beni umutlandırmışdı.
Hiç kusura bakmasın biran evvel kovulurcasına,hatta ayak üstü konuşmasız mümkünse tefolurcasına,kaçarcasına gitsin :)) bir daha gelmesin kışşş kışşş 

Bu zorlu süreç öyle böyle geçti.Zorluydu,zorladı ama herşey geçiyor herşey bitiyor.Bunlarda bitecek.Şükür kan sayımlarımda bir kere aksamalı olarak ve onun dışında tedavimi etkiliyecek başka unsurlar olmadan bu günleri de geçirmiş bulunmaktayım.
Rabbim sana binlerce kere Hamdolsun,şükürler olsun.

Şimdi sırada küçükler var....



19 Mayıs 2014 Pazartesi

Yalnızlık...

Yalnizdim...
Hem çok kişi vardı,  hem kimse yoktu.
Kim çare olabilirdi bu yaraya
Duadan başka ne gelirdi elden.
Alıştırmak istemedim fazla aranılmayı,belki tercihim öyleydi belki yasanilmis tecrübem...
Öyle degilmidir?Vefatta,düğünde,kına da, hastalikta...
O anlarda kenetlenilir, sonrasi düşünülmeden sahiplenilir, belki de paylaşılır hüzün ya da mutluluk
Peki ya sonra...
Kaderine bırakılırsın...
Aslinda hep yalnızdın,yalnızım,yalnızız
Herşey anlık sevgi,sahiplenme,paylaşım
Devami olmayan bir yol gibi;
Anı yaşıyoruz
Bir an gündemde oluyorsun,
Alkışlar seni sevindiriyor,bazen sıkıyor ve sonra unutuluyorsun!
Tek ben değil , herkes yaşıyor bunu
Herşeyi dibine kadar yaşıyoruz.
Ortası ,rotası yok bunun...
Seviyorsak sonuna kadar,sevmiyorsak hiç sevmiyoruz.
Üzülüyorsak sonuna kadar
Ağliyorsak sonuna kadar...
Bir tarifi ortasi yok mudur?
       
                                                      "fundacahayat"

4 Mayıs 2014 Pazar

Sıfırlanmak bu olsa gerek...Saçları yolcu etme serüvenim




 Ne hikmetse 3 seneye yakin süredir ana saç rengime dönmüş ,boyatmaya bile kıyamıyordum. Doğum günümde belki birşeyler yaparım diyor sonra yine vazgeciyordum. Annemle olan rahatsızlık dönemimde ise saçlarıma daha çok önem gösterir olmuştum,belki  odönem etkilemişti,belki de doya doya saçlarıma veda için böyle bir his gelmişti.
Saçlarımı fönletiyor,yapıyor bir başka bakıyordum.

Annemin kemodan dolayı saçları dökülürken yanındaydım o evrelerini beraber yaşadık.
Annem dökülmesini beklemiyordu.Tedbir amaçlı alıyordu ve doktor fazla dökülmez demişti.
Ama dökülüyordu. Moral verme amaçlı herkesin dediklerini ben anneme demedim.
Sıfırlanırkende yanındaydım.Peki kızı olarak ona moral olsun diye bende kestirsemiydim?
Hayır ! ben bunun moraline inanan biri değilim.Kişi zaten kendi yaşıyor, karşısındaki kişinin de böyle bir şey yapması kişiye moral olur diye düşünenlerden değilim.Ve halen de aynı şeyi savunuyorum.

Herkes saçların dökülecek mi? diyordu.
-Evet ,dökülecekti.Bu kaçınılmaz bir gerçekti.
Belki dökülmez diyenler de olmadı değil :)

Kemoterapi almadan önce saçlarımı kestirdim.Sonra nasılsa sıfırlanacakdı
Kuaförüme gittim ve bana değişik bir tarz uygula ama uzun olmasın, nasılsa gidecekler dedim.
İstem dışı kestirmek bambaşka bir duyguymuş.
Heyecanlı ve üzgündüm.Her evremi resmettim.
Hüzünle uğurlarken giden saçlarımı ,sevinçle karşılamıştım yeni imajımı.
Herkes çok beğenmişti.Gerçekten güzel olmuştu bi 10 yaş daha geç göstermiş beni :)
Ben zaten genç gösteren biriydim, daha da genç gözükmek miii....aman Allahım durun ben benjamin button değilim :),
Çok güzel yorumlar aldım ama bu kesim farklı olduğu için ister istemez bazı sözler komik oluyordu.
Ne kadar güzel olmuş, marjinal bir değişim gerekiyormuş vb...bir sürü şeyler söylendi.
-Yaa öyle mi ? sende marjinal bir değişim yapabilirsin ,eminim sana da çok yakışır...diyesim geliyor diyemiyordum.
Neyse artık kısa saç kestirmeye cesareti olmayanlar, beni örnek alabilirler.
Yani bazen kişiye moral vermek istiyoruz ama bazen o moral olmayabiliyor.
*************
İlk kemomu almıştım artık dökülme sürecini bekleme vaktiydi.
Kemoterapimden 9-10 gün sonra sanki başımdaki saç benim değildi.
Sönük,cansız bir garip saçım vardı.Ne o güya saçım var ama şekil almıyor bi değişikti.
Gerçi bunu tek fark eden bendim .
Zaten 14. -15. gün hiç sekme yapmadan saçlarım dökülmeye başlamıştı.
Dedim sıfırlamayım gittiği yere kadar gitsin ama bu bi zulm olacaktı.Tecrübeliydim ama cansız saçıda tutasım gelmişti.Bir yanım sıfırlamak istiyor, diğer yanım azıcıkta olsa ...kestirme diyor :)
O an ki psikoloji daha farklı birşey olsa gerek.
Ama o dökülen saçı temizlemek, toplamak da ayrı bi dert.Bunu biliyordum.
Ay ben her yerde saç görmek istemiyorum diyip ;
 Kuaföremi gidip,saçların sıfırlanma vakti geldi dedim.
Aynada ki yeni beni sevmiştim.Ne kadar güzelmişim ben :)
Herkes kafa şeklimi çok beğendiler, hemen bu güzelliğe eve gidip makyaj yapmalıyım dedim.
Dediğimi de yaptım.
Hayata bak ! 13 şubat doğum günümde hastalık işlemim için uğraşırken, 13 Mart da sıfırlanmıştı saçlarım.
Herşey çok hızla değişiyordu benim için.Tek tesellim iyileşecek olmamdı.
Sıfırlanınca bile saçlar uzuyor, sonra onlarda minik minik dökülüyor.En azından göz görmüyor gönül katlanıyordu.
İlk etapta minik minik dökülen saçların dökülmeside zor olmuştu.O da batıyordu :) ama diğerinden daha iyiydi.
Giden saçlarla birlikte bir şey keşfettim.
 Ensemde eskiden kızarıklık ,gül olarak bildiğim minik bi leke vardı.Pek minik değilmiş.
Meğer  bir doğum lekesiymis.İşin komik yanı  aynı yerde annemde de varmış,ağbimde de :))
Bizler dazlak olunca ancak fark edebildik...
Bu arada saçlarım sıfırlanınca ağbimle de birbirimize benzer olmuştuk.
Kardeş olarak biz hiç birbirimize benzemeyiz.Benzeten de hiç olmazdı.
İlk kez benzetiliyorduk :) demek benim saçların sıfırlanması gerekiyormuş. :)

*************
İnanın hiç üzülmedim giden saçlara ,bu bir süreçti.
AMANN
Keşke herşey saç olsaydı...Dimi
Ama öyle değil, değildi...
Ne insanlar var hastanede.Bu hastanede farkları daha çok görüyordum.
Bembeyaz kişiler ,oturuyorum sanki bi onlar var bir de normal insanlar.
Bende öyle olacaktım.
Kendimi alacakaranlık kuşağında gibi hissediyordum.
Önce ten rengi değişiyor,saç gidiyor,kaş gidiyor ve kirpikler....
Farklı olunuyordu...olacaktım...oldum.
Bu yazıyı yazarken 4. kemoterapimi almak üzereyim ve artık kirpiklerimde sayılır hal aldı :(
Hiç bişeye üzülmedim ama o güzelim kirpiklerime içim yanmadı dersem yalan söylemiş olurum.

*************
Peki ya çevre ;

 Bu dönemde ben çok üzülmesemde , bazen çevrenin söylemleri canımı sıkıp, üzebiliyorudu
Herkesin ağzında tek cümle; sözleşmiş, yaşamışlar gibi (Allah kimseye yaşatmasın)

Üzülme!eskisinden daha gür ve güzel saç çıkacak.
---Ben eski saçımdan da memnundum---
---Ben üzülmüyordum ki.---
Zaten bende saçın çıkacağını biliyorum yani inanın bu şekilde kişiye moral vermiyorsunuz.
Benim bu konuda morale de ihtiyacım yoktu.Ne söylesem,ne espiri yapsam, ne konuşsam sonuç belliydi.
<< Üzülme yenisi,güzeli,gür çıkacak.Kıvırcık çıkacak şöyle..böyle...>>
Ayy bu durum beni inanın sıktı.
İlla bişey demek zorunda değilsiniz.
Benim  kuzenim de meme kanseriydi ama ben aaa saçların gitti mi? üzülme yenisi çıkar demedim.
Bu durum tek bende sıkıntı değil ,kanserle mücadele eden bir çok kişide de inanın böyle.
O yüzden sizler destek olmak isterken aslında kötü birşey demiyorsunuz.
Ama hassas bir dönemden geçerken karşınızdaki kişi ,sizin gibi düşünemez.
Tıpkı sizlerin, bizler gibi düşünemediğiniz gibi....

                                                                                                        Sevgiyle ve sağlıkla kalın.










3 Mayıs 2014 Cumartesi

SENDEN ÖNCE BEN / JOJO MOYES



Senden Önce Ben -Jojo MOYES

Kitap okumayı seven biri için en büyük keyif kitap okumak olsa gerek.
Hastanede annemi beklerken zevkle kitap dünyasında yerimi alıyorudum.
Çok güzel, etkileyici ve iki gün içerisinde bitirdiğim akıcı bir kitap oldu.   
                                  

Bence keyifle okuyacağınız bir kitap.Rahatsızlığım öncesinde okumuştum.Empati kurabilen biri olarak, bu kitapta Will 'i anlıayabiliyor ama onun gibi düşünemiyordum.Daha sonra hastalığımı öğrendikten sonra,tekrar bu kitabı düşündüm ve....Malesef hastalık başka birşey,anlamaya çalışmak çok önemli ama empati kurulamıyor.
                             
                                                                                                                         Keyifli okumalar....
                                                                                                                                     F.C




1 Mayıs 2014 Perşembe

PORT TAKILDI...





Port Kateter
Göğüsün üst kısmına ya da doktorun o kısımlarda uygun gördüğü yere cilt altına yerleştirilen bir ucu ana toplar damar,diğer ucu cilt altında olan ve  ilaç uygulamalarına imkan veren suni damar oluşturma işlemidir.


Hastalıkla mücadele eden biz hastalar için belki can sıkıcı bir durum ama kanser hastalarında kemoterapi sırasında sürekli damardan ilaç alımında enjeksiyon sırasında damar boyunca hissedilen ağrı ve yanma olabiliyor(ben bunu kan aldırma aşamasında hissetmiştim) ya da damar yolu bulunması zor olabiliyor. Bazen de damarların ve üzerindeki cilt tabakasının zarar görmesine hatta doku kaybına varan durumlar ortaya çıkabiliyor.Port kateter takıldığı zaman ise her seferinde damar yolu aranmasına gerek kalmadan suni damardan ilac alınıyor.

Vücuda takılan alet aşağıdaki gibi birşey...

port katater