Kemoterapi eğitimi için gittiğim gün ,bütün sonuçlarım da çıkmış,toparlanmıştı.
Doktorumla görüşmeden önce raporlar elimdeydi.İç açıcı durmuyorlardı karşımda :( Mızıklamaya başlamıştım.Orada bi bayan " amann boşver dedi benim neler vardı neler ,simdi hepsi gitti sen raporlara bakma" dedi.Gerçekten rapora baksam ne bakmasam ne...
Bu hastalık geldi mi?, geldi. II olan III olmuş,bilmem nerelerinde tutulmalar gözükmüş peee...bakalım doktor ne diyecek.
Patoloji önceden yapılmıştı başka hastanede ama bulunduğun hastane onu mutlaka kendi de inceliyor.Grade II olan şey ,olmuştu bana Grede III. Bi iyi şey 21 günde 4 kür alımında değişen birşey yoktu ama 12 kür haftalık alacak olacağım ilaç tablomdan, ''herseptin''denilen ilaç verilmeyecekti.Bu iyi birşey miydi?Evet doktor daha hafifledi ilaç dedi.
Pet/Bt - detaylı kanser taraması
Bu sonuçlar çokkk önemli.Pet 'de tutulma diye bir tabir var.Yani kanser hücrelerinin görüldügü yerler.Yani bakalım bu hücre başka yerlere sıçramış mı ? tıbbi ismi ; metastas var mı?diye bakılıyor. Bende de tutulumlar vardı.Lenflerde görülüyordu.Bir de :((( vardı işte bi yerlerde daha. Üzülmüştüm.Doktorum hemen bir bilgisayarlı tomografi istedi.
Yaaa fundacım yok o ,yok bu,yok şu derken neler çıka geliyor.Her şeye alışıyordum zaten, buna da alıştım.
Sonuç : İyice tutulmuşum ;) aşk bu mu? sevda bu mu? hayattt bu mu ? bu ;)
Doktorum ;
funda bunların hepsi yok olacak göreceksin dedi.Hatta büyük bir
ihtimalle ilaçla memedeki kitle bile kendiliğinden yok olup gidecek
dedi.Sevindirik olmuştum her ne kadar ihtimal de olsa bunu duymak bile
güzel geliyor.
Gerçekten öylemi olacaktı ?...
Kemoterapi
eğitimi-tomografi günü alma-sonuçları hocaya gösterme derken işlemlerim
kısmen bitmişti.Öğleden sonra beslenme eğitimim ve psikiyatri
kalmıştı.
UYARI : Pet/Bt 'ye girmiş kişi yüklü miktarda radyasyona maruz kalıyor. O gün mümkünse toplu taşıma araçları,topluluklar arasında bulunulmaması gerekiyor.Özellikle hamile-yaşlı ve çocuklardan uzak durulmalı.Hamilelerde düşük yapma riski oluşturuyormuş.
Aslında bu çok önemli bir konuydu.Bana bunu hem kemoterapi eğitiminde hemşire, hemde pet çalışanı söylemişti.Sakın ortalıkta dolaşmayın!
EEE iyi de benim maddi olanağım,yakınım var. Bir şekilde beni alırlar yada taksiye binerim.Ama ya maddi olanağı olmayan kişi; o ne yapsın?(burada yazdıklarımın hepsinide bunu bana söyleyenlere söyledim)Maddiyatı olmayan bir kişi yada yakını olmayan bir kişi ,karşısındakini yada toplu taşıma araçlarındaki hamile /çocuklu/yaşlıları düşünemezki...
İyi hoş bu konuda çok bilgilendirme yapıyorlar ama icraat sıfır.Hatta böyle bir durumdan haberi olmayanlar bile var. Bilgisizce dışarıda dolaşan,yemek yemeğe gidenler...
Ben burada yine her zaman ki gibi eksik yapılanmayı suçlarım.Ya bu durumdaki kişiyi hastane ortamında dinlendireceksin ya da bu kişilere olanaklar sağlayacaksın.
Kemoterepi eğitimi : Bildiğim şeylerdi ama farklılıklarda yok değildi.Nar, greyfurt ve kan portakalı yasaktı.Ben greyfurt yasak bilirken....Başka bi yer kiwi de yasak diyo ama benim bulunduğum hastane ne dediyse o şekilde davrandım.
Bu ilaç aslında kadar da masum ilaç değil.Cok yan etkileri var .Duyunca kisiyi sıkıntılar sarıyor.Onlara deyinmeyecegim.Genel olanlar lokosit,monosit-nötrofil değerlerinin düşüklüğü.Yani enfeksiyona her şekilde açıklık(acik davetiye).
-extra hijyen -yeşilliklerin bol ve sirkelerle dezenfekte edilmesi
-Dis etleri ve fircalamada extra özen (cocuklar için olan diş fırçası aldım), yaralanmalar vb...ne ki canım.
-Kan değerleri yüksek çıkmalı ki bi sonraki kemoterapiyi alabilesin.Tedavin etkilenmesin
-Bu dönemde hastalanmamak da tedavinin aksamaması yönünden çok önemli.Çünkü kişi her ilacı kullanamıyor. Bebek gibi kendime bakacaktım/tık.
************
Beslenme eğitimim öğleden sonraya kalmıştı.
Annemin kemoterapi aldığı hastaneye gidip,Orada yakınımız olan Ayten ablayla konular ve sonuçlar hakkında konuştuk.Onkolojideki hemşirelerde beni duymuşlar ,destek olmaya çalıştılar.İyiki varlardı ,iyiki hepsini tanımışım.Çok destek oldular.Bana port taktırmamı önerdiler.Ben , annemde bile yok port taktırma derken kendime taktırmayı düşünür hale geldim.Uzun bir tedavi olduğundan dolayı port taktırmak aslında en akıllıcasıydı.Çünkü kemoterapide damarlar belli bi şeyden sonra bulunamıyor.(bu da kemonun cilvelerinden) Tamam dedim.Buna da tamam, haklılardı benim rahatımı düşünüyorlardı.
Öğlen kuzenimle buluştuk, onunda hastanede kontrolleri varmış.Onun da portu vardı ,doktoruma danıştık hemen dedi.İstemde bulundu ,heh bi de port takılacaktı :) Port için,ilk kemoterapimden 8 gün sonrada ameliyat günümü almıştım.
Beslenme Eğitimi : Gerçi ben beslenme eğitimi aldım ama çevremde
herkes uzmandı.Ben kırmızı et yemiyen birisiyim.Herkes yemem gerektiğini
savunup bunu empoze etmeye çalıştılar.Uzmana göre ;alternatifler
geliştirdik,demir bağlamam yüksek ama demir sınırdaydı onlar hakkında
konuştuk.Demir oluşturmak için muhakkak sabah kahvaltıda yumurta yanına
bol yeşillik yenilmesi demir oluşumu için önemliymiş.
İlla et ye demedi.YEMİYORUMDA...
Psikolojik destek
Peki ya bu hastalığa yakalananlar psikolojik destek almalı mı?Evet almalı dedim. Bende kendimce bunu tek başıma kaldıra bileceğimi düşünmedim.Bu yazıları şuan neredeyse 4.kemoterapimi almaya yakın bir sürede yazdığımdan, genel olarak psikiyatri konusunu yazıp kapatacağım.
1 kere gittim.Bu dönemdeki sıkıntılarımı,kaygılarımı,kırgınlıklarımı konuştuk.Rahatladım mı ? hayır...Bazen yakinlarim yada dostlarimla istişareler daha etkili olabiliyor.
Benden dosyamı istedi,ona göre bana bu dönemi rahat geçereyim diye ilaç yazacaktı.Yok vermem dedim sonucta 2 gün sonra pazartesi günü ilk kemo günümdü.Dosyayı size verirsem ben o gün bide dosyanın peşinde koşturamam dedim.Çünkü çok ters yerdeler bir de artık yeteri kadar yorgundum zaten.Bana tamam fotokopisini bırak dedi,ben seni tekrar çağıracam görüşeceğiz ,sonrasında sen ne zaman istersen o zamanlarda da ayarlamalar yapar ,bu şekilde devam ederiz dedi. Kuzenim rana 5 gün sonra dosyamın fotokopisini servise bıraktı ama beni ne arayan varrr, ne soran :)
İhtiyacım olduğunu düşünmedimi ne :)
Anladım ki bana Allah yetiyor,ihtiyaç da duymadım ,Rabbimde duydurtmadı şükür ....
O gün benim için her yönden yorucuydu...
Translate /çeviri
30 Nisan 2014 Çarşamba
İlk Kemoterapim :\
İşlemlerim çok hızlanmıştı.Hemen kemoterapiye başlamam gerekiyordu.Elimimdeki sonuçlara göre bir tablo oluşturulmuştu zaten.
24.02.2014 günü ilk kemoterapimi alacaktım.Ve o gün geldi çattı.
Erkenden hastane beni bekliyordu.Hafif bi kahvaltı yapıp hastane yolunu tuttuk.Kuzenim Rana benim yanımda olacaktı.Hastaneye gittim, odamı buldum, koltuğa yerleştim.İyimiydim hayır! kendimi iyi hissetmiyordum,gergindim,gidilen geçilen yolu bilmeme rağmen bana nasıl bir etki oluşturacak bilemiyordum.Ranayı görür görmez başladım hafif ağlamaya :(
Kemoterapi ilaçlarım hazırlandı ve artık damarlarımdaydı.İlaçlı serumlar verilirken bi taraftan bol su içmeye çalısıyorum ,bi taraftan ayran.Bakalım bu kemocuk bende nasıl bir etki yapacak.İlaçları almam bitti Rana'ya;Nasıl görünüyorum diye sordum.Beyazlamışmıydım ?Evetrengim değişime uğramış, beyazlamıştım.
Abim geldi beni almaya.Abime hiç dinlenme fırsatı vermedik,annemin arkasına benim hastalık olunca :( getir - götür işlemi onun omuzlarına bindi.Peki İyimiydim ?iyiydim. Kendimce belki de bulantım olmaz dedim.Eve geldim,herşey normal di. ohhh bi güzel 2 haftadan beri canımın istediği cacık - nohut - pilav yedim, yemeye deee :)) nerden bilirim beni rahatsız edeceğini :)Gerçi bu rahatsızlıklar yemekten değil,ilaçtan ama o an yemeğe suçu atıyordum.Kuzenim de meme kanseydi,yendi çok şükür. Arayıp tüm iyi niyetiyle bulantımın başlıyacağı saat kordinatlarınıda verdi :) Neler yaşanacağımı ben annemden zaten bilebiliyordum ama duymak da istemiyordum,belki benim bulantım olmayacaktı...
Heee olmadı bekle olmazzz... benim gibi hassas birinin, çelik gibi olmasıda beklenemezdi ama umut işte :) Benim baş dönmeye, bi tuhaflaşmaya başladım.Anneee bana geliyolar ben en iyisi odama gidip yatayım.İstifra etmedim ama ilaçlı safra ve yediğim yemeğe pişman olduğum bi zaman geçirdim ama daha sonrasına uyumuşum şükür.Nerden bilebilirdimki diğer günlerde uyuyamayacağımı.
3 günde toparlanamadım,ye diyolar yiyemiyorum,iç diyolar içemiyorum.Ye israrları bile sıkıcı bir hal alıyordu.Aynada kendi tipimle dalga geçer hale gelmiştim.Sanki artık aynadaki kişi ben değildim :(. Toparlanamıyacağım diye düşündüm.Herşey bana hayal geliyordu.Sağlıklı yürüdüğüm,kaygısızca dolaştığım 15 gün öncesi ile bulunduğum durumu karşılaştırınca , herşey eskide kaldı gibi geliyordu.Bir yanda bulantı bir yanda tansiyon 8'e 4.Geçecek bunlarda geçecekti. Allahım o kadar büyük ki ...bunuda atlatacaktım.
Bu dönemde zar zor su içebildim.(normalde bol sıvı tüketilmesi gerekiyor)Tuzlu patetes haşlaması,tansiyon aleti,tasım,su ve ben muhteşem takım olmuştuk.Ben nereye onlar oraya.Annem o dönemde çubuk kraker,leblebi vs yiyebiliyordu ben hiçç yiyemedim.TV bile izleyemedim :( Kahve içmeyi seven ben,TV'de kahve çekirdeği reklamı çıktığı an mahvaluyordum.Yine kendi kendime ; funda artık kahve de içemiyeceksin dedim. Yemek programı,yemekle ilgili reklam,yanımda yemek konuşulması,parfüm kokusu ve seslere duyarlılık başlamıştı.
İşin tuhaf yanı ziyarete gelenlerde herkes güzel kokmak için yarışıyordu :) Herşey bana uzakmış gibi geliyordu artık onu yapamam ,bunu yapamam diyordu zihnim.Hatta elimdeki bir çok parfümümü de yakınlarıma kullanamam artık diye verdim,güle güle kullansınlar.
Bunların hepsi bir süreç geliyor ve geçiyor...
Artık kemocuk ve benim sürecimin nasıl geçeceğini anlamıştım.Bundan sonra...
1-Kemoterapi aldığımda cep telefonumu sessize alacaktım
2-Ev tel.sesisini kıstık, çünkü sıçrıyordum.Zaten uyku denilen birşey yok evde hortlak gibi geziyordum.Her sese sıçrıyor,dalmışsam uyanıyor bide bulantı olunca, ooohhh hepsi bir arada
3-İlk 4 gün mümkünse kimse gelmesin diye rica ettim anneme.Çünkü gelenleri de kırıyorum gibi hissediyordum.Zaten canımla uğraşıyorum.Benim iyiliğim için çabalıyorlar belki ama yokk.Annemin bile elinden gelen birşey yoktu, sonuçta o 4 günü atlatmam önemliydi
4.gün, Ayaklanmadım.Halsizlik,bitkinlik var ama maymun gözünü açmıştı.Canım komşularım mükemmel bi tabak yollamışlar.Bi yemişim bi yemişim :) bi yandan da korkuyorum ya dokunursa diye.Ama ohh sefam olsun 3 günün acısını çıkarmıştım.Karnım doymuşdu :)
5.gün dışarıda yürüyüş 6.gün vs derken toparlanıyordum.Şükürler olsun Rabbim sana
Bakalım diğer kürler nasıl geçecekti ? Kaldımı 3 kür .....
Not : 1. Kemo damardan verildi.Hemsireye port hakkinda danistim.O da damarlarin ince cok yıpranırsın, iyi yapmışsın böyle bir karar vermekle dedi.Zaten elimin üzerindeki morluk 3 hafta boyunca da gecmedi. port kateter üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz...
24.02.2014 günü ilk kemoterapimi alacaktım.Ve o gün geldi çattı.
Erkenden hastane beni bekliyordu.Hafif bi kahvaltı yapıp hastane yolunu tuttuk.Kuzenim Rana benim yanımda olacaktı.Hastaneye gittim, odamı buldum, koltuğa yerleştim.İyimiydim hayır! kendimi iyi hissetmiyordum,gergindim,gidilen geçilen yolu bilmeme rağmen bana nasıl bir etki oluşturacak bilemiyordum.Ranayı görür görmez başladım hafif ağlamaya :(
Kemoterapi ilaçlarım hazırlandı ve artık damarlarımdaydı.İlaçlı serumlar verilirken bi taraftan bol su içmeye çalısıyorum ,bi taraftan ayran.Bakalım bu kemocuk bende nasıl bir etki yapacak.İlaçları almam bitti Rana'ya;Nasıl görünüyorum diye sordum.Beyazlamışmıydım ?Evetrengim değişime uğramış, beyazlamıştım.
Abim geldi beni almaya.Abime hiç dinlenme fırsatı vermedik,annemin arkasına benim hastalık olunca :( getir - götür işlemi onun omuzlarına bindi.Peki İyimiydim ?iyiydim. Kendimce belki de bulantım olmaz dedim.Eve geldim,herşey normal di. ohhh bi güzel 2 haftadan beri canımın istediği cacık - nohut - pilav yedim, yemeye deee :)) nerden bilirim beni rahatsız edeceğini :)Gerçi bu rahatsızlıklar yemekten değil,ilaçtan ama o an yemeğe suçu atıyordum.Kuzenim de meme kanseydi,yendi çok şükür. Arayıp tüm iyi niyetiyle bulantımın başlıyacağı saat kordinatlarınıda verdi :) Neler yaşanacağımı ben annemden zaten bilebiliyordum ama duymak da istemiyordum,belki benim bulantım olmayacaktı...
Heee olmadı bekle olmazzz... benim gibi hassas birinin, çelik gibi olmasıda beklenemezdi ama umut işte :) Benim baş dönmeye, bi tuhaflaşmaya başladım.Anneee bana geliyolar ben en iyisi odama gidip yatayım.İstifra etmedim ama ilaçlı safra ve yediğim yemeğe pişman olduğum bi zaman geçirdim ama daha sonrasına uyumuşum şükür.Nerden bilebilirdimki diğer günlerde uyuyamayacağımı.
3 günde toparlanamadım,ye diyolar yiyemiyorum,iç diyolar içemiyorum.Ye israrları bile sıkıcı bir hal alıyordu.Aynada kendi tipimle dalga geçer hale gelmiştim.Sanki artık aynadaki kişi ben değildim :(. Toparlanamıyacağım diye düşündüm.Herşey bana hayal geliyordu.Sağlıklı yürüdüğüm,kaygısızca dolaştığım 15 gün öncesi ile bulunduğum durumu karşılaştırınca , herşey eskide kaldı gibi geliyordu.Bir yanda bulantı bir yanda tansiyon 8'e 4.Geçecek bunlarda geçecekti. Allahım o kadar büyük ki ...bunuda atlatacaktım.
Bu dönemde zar zor su içebildim.(normalde bol sıvı tüketilmesi gerekiyor)Tuzlu patetes haşlaması,tansiyon aleti,tasım,su ve ben muhteşem takım olmuştuk.Ben nereye onlar oraya.Annem o dönemde çubuk kraker,leblebi vs yiyebiliyordu ben hiçç yiyemedim.TV bile izleyemedim :( Kahve içmeyi seven ben,TV'de kahve çekirdeği reklamı çıktığı an mahvaluyordum.Yine kendi kendime ; funda artık kahve de içemiyeceksin dedim. Yemek programı,yemekle ilgili reklam,yanımda yemek konuşulması,parfüm kokusu ve seslere duyarlılık başlamıştı.
İşin tuhaf yanı ziyarete gelenlerde herkes güzel kokmak için yarışıyordu :) Herşey bana uzakmış gibi geliyordu artık onu yapamam ,bunu yapamam diyordu zihnim.Hatta elimdeki bir çok parfümümü de yakınlarıma kullanamam artık diye verdim,güle güle kullansınlar.
Bunların hepsi bir süreç geliyor ve geçiyor...
Artık kemocuk ve benim sürecimin nasıl geçeceğini anlamıştım.Bundan sonra...
1-Kemoterapi aldığımda cep telefonumu sessize alacaktım
2-Ev tel.sesisini kıstık, çünkü sıçrıyordum.Zaten uyku denilen birşey yok evde hortlak gibi geziyordum.Her sese sıçrıyor,dalmışsam uyanıyor bide bulantı olunca, ooohhh hepsi bir arada
3-İlk 4 gün mümkünse kimse gelmesin diye rica ettim anneme.Çünkü gelenleri de kırıyorum gibi hissediyordum.Zaten canımla uğraşıyorum.Benim iyiliğim için çabalıyorlar belki ama yokk.Annemin bile elinden gelen birşey yoktu, sonuçta o 4 günü atlatmam önemliydi
4.gün, Ayaklanmadım.Halsizlik,bitkinlik var ama maymun gözünü açmıştı.Canım komşularım mükemmel bi tabak yollamışlar.Bi yemişim bi yemişim :) bi yandan da korkuyorum ya dokunursa diye.Ama ohh sefam olsun 3 günün acısını çıkarmıştım.Karnım doymuşdu :)
5.gün dışarıda yürüyüş 6.gün vs derken toparlanıyordum.Şükürler olsun Rabbim sana
Bakalım diğer kürler nasıl geçecekti ? Kaldımı 3 kür .....
Not : 1. Kemo damardan verildi.Hemsireye port hakkinda danistim.O da damarlarin ince cok yıpranırsın, iyi yapmışsın böyle bir karar vermekle dedi.Zaten elimin üzerindeki morluk 3 hafta boyunca da gecmedi. port kateter üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz...
9 Nisan 2014 Çarşamba
CA ile tanışma ve yaşam... ( sosyal sitemde ilk paylaşımım.Blogda da yerini almalı)
''Ca'' - kısa tıbbi adı...ilk tanışmamız, Eylül 2013
Anneme tetkikler yapılırken,doktor geldi ve biz bu tetkikleri yapıyoruz ama sonuç belli
Annen Kanser dediler...
O an anlatılmaz anlatılamaz birşeydi
Nereye gitsem hangi doktorla konuşsam şanslı diyordu.Kanser ve şans ikisi bir arada nasıl ki...
Yakınlarımda-çevremde gördüm ama yaşamak başka bambaşka.
Evimize gelmişti artık, zorlu bir süreçti
O zaman kendimizi düşünürken anneannemi de düşünüyorduk/dum.Neden mi? Yaşlı bir kadın ve dayımı kaybetmistik :'( evlat acısını çektiği dönemde yanındaydim.Buna değiniyorum çünkü evlat-ana baska birşey...Anneannem annemle ilgili halen net bilgiye sahip değil ama onemli ve zor bir ameliyatı geçirdi.
O dönem yerde miyim ?gökte miyim? Belli değil...
Erken teshisdi şanslıydık..Erken Teşhis ne ki ? şans ne ? yasayarak öğrendim.
Ben yavaş yavaş pasımdan arınıyodum, kendime gelmis, silkelenmisdim.
Hızlı döneme girdik Onkoloji bölümü ile tanıştım.
Farklı insanlar ,aynı kaderler bir koridorda...
Tedbir amaçlı kemoterapi başlanacak 4 kür yarım yarım alınacak bu demek 8 kür
''Olsunn iyi olsun da önemli olan o ''derken bile içimde kaygı dolu çok şey barındırıyordum.
Bi de tedbir amaçlı ya sanki farkli, ama farkı yok :( içimizde fırtınalar...
İlk kemoterapi ile bizde tanıştık, yapılması gerekenleri öğrendik. Gardını almış savaşçı gibiydim.
Yaşayan için çok ama çok zor bi süreç.
Elinden hiç birşey gelmiyor, gelemiyor ki...
Öyle böyle yüce Rabbimin yardımıyla bu süreç sonunda bitiyordu.
Aslında plan yapmamayi öğrenmem gerekti ama umut olmadan olmaz...
Sonunda anneannemle de ilgilenebilecegiz, Sütçü den sütümüzü biz hastanedeyiz diye alan komşularım, dostlarım yerine biz alacaktik.:-), ohhh yok enfeksiyon riski, yok hasta olmamalıyım sıkıntılarım olmayacak.
Anneeee son kemoterapin kaldı.Derken...
Ben o kadar onkoloji servisindeki insanları görmeme ,oradaki kisilerle görüşmeme rağmen hersey boş, konuşmak da boş.Yasayanin halinden anlamak mümkün olmuyor.
Hep şunu dedim yaşayan için zor, o yüzden Rabbim yardımcısi olsun tüm hastaların...Aaaa bi de şunu diyordum konuşmak kolay ya :-) hepimiz kapalı kutuyuz içimizde ne var bilemiyoruz. Belki bizlerde de biseyler var farkinda degiliz.
4 .küre geldik gelmesine, bitecek artık ohhh çok şükür bitti demeye az kalırken....
Bende kanserle tanıştım.
İŞTE SiMDi BENiM SERÜVENİM BASLIYOR...
Sizlerle paylaşacağım hislerimi
Anneme tetkikler yapılırken,doktor geldi ve biz bu tetkikleri yapıyoruz ama sonuç belli
Annen Kanser dediler...
O an anlatılmaz anlatılamaz birşeydi
Nereye gitsem hangi doktorla konuşsam şanslı diyordu.Kanser ve şans ikisi bir arada nasıl ki...
Yakınlarımda-çevremde gördüm ama yaşamak başka bambaşka.
Evimize gelmişti artık, zorlu bir süreçti
O zaman kendimizi düşünürken anneannemi de düşünüyorduk/dum.Neden mi? Yaşlı bir kadın ve dayımı kaybetmistik :'( evlat acısını çektiği dönemde yanındaydim.Buna değiniyorum çünkü evlat-ana baska birşey...Anneannem annemle ilgili halen net bilgiye sahip değil ama onemli ve zor bir ameliyatı geçirdi.
O dönem yerde miyim ?gökte miyim? Belli değil...
Erken teshisdi şanslıydık..Erken Teşhis ne ki ? şans ne ? yasayarak öğrendim.
Ben yavaş yavaş pasımdan arınıyodum, kendime gelmis, silkelenmisdim.
Hızlı döneme girdik Onkoloji bölümü ile tanıştım.
Farklı insanlar ,aynı kaderler bir koridorda...
Tedbir amaçlı kemoterapi başlanacak 4 kür yarım yarım alınacak bu demek 8 kür
''Olsunn iyi olsun da önemli olan o ''derken bile içimde kaygı dolu çok şey barındırıyordum.
Bi de tedbir amaçlı ya sanki farkli, ama farkı yok :( içimizde fırtınalar...
İlk kemoterapi ile bizde tanıştık, yapılması gerekenleri öğrendik. Gardını almış savaşçı gibiydim.
Yaşayan için çok ama çok zor bi süreç.
Elinden hiç birşey gelmiyor, gelemiyor ki...
Öyle böyle yüce Rabbimin yardımıyla bu süreç sonunda bitiyordu.
Aslında plan yapmamayi öğrenmem gerekti ama umut olmadan olmaz...
Sonunda anneannemle de ilgilenebilecegiz, Sütçü den sütümüzü biz hastanedeyiz diye alan komşularım, dostlarım yerine biz alacaktik.:-), ohhh yok enfeksiyon riski, yok hasta olmamalıyım sıkıntılarım olmayacak.
Anneeee son kemoterapin kaldı.Derken...
Ben o kadar onkoloji servisindeki insanları görmeme ,oradaki kisilerle görüşmeme rağmen hersey boş, konuşmak da boş.Yasayanin halinden anlamak mümkün olmuyor.
Hep şunu dedim yaşayan için zor, o yüzden Rabbim yardımcısi olsun tüm hastaların...Aaaa bi de şunu diyordum konuşmak kolay ya :-) hepimiz kapalı kutuyuz içimizde ne var bilemiyoruz. Belki bizlerde de biseyler var farkinda degiliz.
4 .küre geldik gelmesine, bitecek artık ohhh çok şükür bitti demeye az kalırken....
Bende kanserle tanıştım.
İŞTE SiMDi BENiM SERÜVENİM BASLIYOR...
Sizlerle paylaşacağım hislerimi
Tedavim hakkında
İkinci kez kendim için ağlıyordum.Tedavim hakkında bilgi verildi uzunca bir tedavi...
Kemoterapi....Uzun bir kemoterapi
Sonra meme ameliyatı ihtimali yani sadece oradaki kötü hücre alınmayacak,göğüsüm alınacaktı.Lenflerde görülürse de lenfler
Sonra yine kemoterapi :(
*Gençtim,böyle bir şeyi istemiyorum.Bunlar için kendimce erken diyordum.
*O an bekarların farklı, evlilerin daha farklı kaygıları oluyor.
*Evli olsaydım,çocuğum da olsaydı,yanımda duran bir eşim olsaydı...
Bakalım evli olsam bu süreci kaldırabilen biri mi olacakdı eşim.
Çocuğum olmuş olsa bu dönemimde belki daha çok kaygılarım olacaktı.
Amalar...
Keşkeler...
Kaygılar.... ve bir sürü düşünceler
Herkesin kaygısı kendine göre ama asla niye ben demedim.
Her bir aşamayı beyinim reddetti ama sonrasında çok çabuk toparladım.Bu hastalığı çevremde büyütmedim, her arayanla her görüştüğümle eskisinden daha pozitif,mutlu konuşuyordum.Herkes bu olumlu halime hayran kalıyordu.
Nazar değmesin :)
Aslında önceden neler için üzülmüşüm ve hayatı ne kadar ciddiye almışım.Bu hastalık bende bir bakıma farkındalık da yaratmıştı.Kendimin farkına varmıştım.
...Peki ya Kemoterapi ?Tedavim
21 günde bir / 4 tam kür - kırmızı ilaç ,sonra 12 kür haftalık
Tedaviyi kabullenmek çokk zor.Haykırmak istiyordum.Yanımda olan yakınım ,oradaki hastalar bana o süreci anlatıyorlar,üzülme diyorlar.
O süreci ben zaten biliyorum ,onkoloji servisi ile ilk kez tanışmadım ki...ama kabullenme süreci ,o farklı birşeydi.
- ''Yaşlı bir teyze tekerlekli sandalyesinde,kan aldıracak kemoterapi görüyor ve damar bulmaya çalışıyorlar''.Teyzeye baktım zırıltılarım o dakika başlamıştı.
Hastalık gencine, yaşlısına bakmıyordu.
Bir dağ olsun ve haykırayım bağırayım istedim.Ağladım, ağladım ,ağladım ve rahatladım.
Kabullenebildim mi rahatlayınca, hayır...Ama elimden de gelen bir şey yoktu.O yüzden bu dönemi çok fazla takarak ,üzülerek geçirmedim.Ben üzülsem,ağlasamda sonuç değişmeyecekti.Yaşanılan yaşanılacaktı o yüzden bakış açımı değiştirdim.
**********
Kaygım kemoterapi sürecimdi.O ilacı almak, o süreci yaşamak kolay birşey değildi.
Üzülme meme kanseri, kanserden sayılmıyor diyorlardı.Bunu tıbbi deneyimi olanda ,olmayanda diyordu.
Ama ne kadar süreçleri bilirsem bileyim korkularım vardı :( ben kemoterapiyi kaldırabilecekmiydim ? , bakalım ilaca vücudum olumlu yanıt verecekmiydi? Ben kemoterapinin yan etkilerini taşıyabilecekmiydim? Sonuçta masum bir ilaç değildi.Tüm vücut ve herşey etkileniyordu.
Yaşayarak görecektim olacakları...
************
Hastalığımda;
Üzüldüm belki ama hep Tevekkül ettim, Hastane/Doktor aramak zorunda kalmadım. Allah benim için zaten tüm işlemlerimi kolaylaştırıyor,tüm yollarım açılıyordu.Herşey 5 günde bambaşka bir hal almış ve benim istemim dışında gelişiyordu ama sürecim olumlu yönde hızlanıyordu.
Geriye baktığımda hastalığı öğrenmeden önceki benle , bu yaşadığım süreçteki beni ,ben bile ayakta alkışlıyorum.Kolay değildi bu yaşadıklarım.
Dayandım ,yenilmedim ve her zamankinden daha güçlüydüm.Kendimi bulmuş eski güçlü Funda olmuştum.
İş ki kabullenebilesiniz.Zor bir kabulleniş ama kabullendim.Uzatmadım...
Geçici bir süreç, bana misafir geldi ve bu benimle kalmayacakdı.
Kendimi ağaçlarla özleştirdim.Önce rüzgarlar,fırtınalar ile mücadele eder,budanır ama sonrasında; yeşerir,çiçek açar ve meyve verir.İşte bende öyle hissediyorum.Şimdi budanıyorum...
******
Bu dönemde arayanlarım,soranlarım oldu.Hepsi iyi niyetleri, güzel temennileriyle aradılar.Benim için üzülüyorlardı.Teselli amaçlı konuşmalar yapılıyordu ama ben konuşmalarla teselli olmuyordum.Aksine bazen konu ile konuşmamak daha teselli edici oluyordu.Bu dönem çokkk hassas bir dönem ,kimsenin Ben olamayacağı ,kimsenin Benim gibi düşünemeyeceği bir dönem.
Benim gibi bu hastalığı yaşamış yada yaşayanlar iyi bilirler...
Hastalığı kabullenmek,taşımak,tedavi sürecini yaşamakta zor iş.
O kaygıları kişi sadece kendi güdüyor,
Yani öyle böyle o süreci ben yaşıyordum, yaşıyacaktım
O yüzden ilk kez ben dedim.
Ben yeneceğim,ben atlatacağim,ben kabulleneceğim.
Allaha hep dua ettim, bana güç kuvvet versin diye.
Hepsi boş ,herkes kapısını kapattımıydı,kişi kendi yaşadığını biliyor.
Dualar ve kitaplar tek destekcim oldu.Kendime dönmem için kendimle kalmam gerekti.
Teşekkür...
Bu dönemimde yanımda olan ve beni hiç bırakmayan RABBİME binlerce Hamolsun,Şükürler olsun.
Sonrasında beni yalnız bırakmayan,bu sürecimde güvendiğim (Genel cerrahi,onkolog,nükleer tıp doktorları,beslenme uzm,annemin tedavi gördüğü hastanenin onkoloji bölümündeki bütün hemşireler)onlara sonsuz teşekkür ederim.Onlar bu zincirdeki en temel halkalar.
Daha sonra Aileme,dostlarıma,arkadaşlarıma ve akrabalarıma beni yalnız bırakmadıkları,dualarını eksik etmedikleri için , ben mutlu olayım diye çabalarından ve desteklerinden dolayı teşekkür ederim.
Kemoterapi....Uzun bir kemoterapi
Sonra meme ameliyatı ihtimali yani sadece oradaki kötü hücre alınmayacak,göğüsüm alınacaktı.Lenflerde görülürse de lenfler
Sonra yine kemoterapi :(
*Gençtim,böyle bir şeyi istemiyorum.Bunlar için kendimce erken diyordum.
*O an bekarların farklı, evlilerin daha farklı kaygıları oluyor.
*Evli olsaydım,çocuğum da olsaydı,yanımda duran bir eşim olsaydı...
Bakalım evli olsam bu süreci kaldırabilen biri mi olacakdı eşim.
Çocuğum olmuş olsa bu dönemimde belki daha çok kaygılarım olacaktı.
Amalar...
Keşkeler...
Kaygılar.... ve bir sürü düşünceler
Herkesin kaygısı kendine göre ama asla niye ben demedim.
Her bir aşamayı beyinim reddetti ama sonrasında çok çabuk toparladım.Bu hastalığı çevremde büyütmedim, her arayanla her görüştüğümle eskisinden daha pozitif,mutlu konuşuyordum.Herkes bu olumlu halime hayran kalıyordu.
Nazar değmesin :)
Aslında önceden neler için üzülmüşüm ve hayatı ne kadar ciddiye almışım.Bu hastalık bende bir bakıma farkındalık da yaratmıştı.Kendimin farkına varmıştım.
...Peki ya Kemoterapi ?Tedavim
21 günde bir / 4 tam kür - kırmızı ilaç ,sonra 12 kür haftalık
Tedaviyi kabullenmek çokk zor.Haykırmak istiyordum.Yanımda olan yakınım ,oradaki hastalar bana o süreci anlatıyorlar,üzülme diyorlar.
O süreci ben zaten biliyorum ,onkoloji servisi ile ilk kez tanışmadım ki...ama kabullenme süreci ,o farklı birşeydi.
- ''Yaşlı bir teyze tekerlekli sandalyesinde,kan aldıracak kemoterapi görüyor ve damar bulmaya çalışıyorlar''.Teyzeye baktım zırıltılarım o dakika başlamıştı.
Hastalık gencine, yaşlısına bakmıyordu.
Bir dağ olsun ve haykırayım bağırayım istedim.Ağladım, ağladım ,ağladım ve rahatladım.
Kabullenebildim mi rahatlayınca, hayır...Ama elimden de gelen bir şey yoktu.O yüzden bu dönemi çok fazla takarak ,üzülerek geçirmedim.Ben üzülsem,ağlasamda sonuç değişmeyecekti.Yaşanılan yaşanılacaktı o yüzden bakış açımı değiştirdim.
**********
Kaygım kemoterapi sürecimdi.O ilacı almak, o süreci yaşamak kolay birşey değildi.
Üzülme meme kanseri, kanserden sayılmıyor diyorlardı.Bunu tıbbi deneyimi olanda ,olmayanda diyordu.
Ama ne kadar süreçleri bilirsem bileyim korkularım vardı :( ben kemoterapiyi kaldırabilecekmiydim ? , bakalım ilaca vücudum olumlu yanıt verecekmiydi? Ben kemoterapinin yan etkilerini taşıyabilecekmiydim? Sonuçta masum bir ilaç değildi.Tüm vücut ve herşey etkileniyordu.
Yaşayarak görecektim olacakları...
************
Hastalığımda;
Üzüldüm belki ama hep Tevekkül ettim, Hastane/Doktor aramak zorunda kalmadım. Allah benim için zaten tüm işlemlerimi kolaylaştırıyor,tüm yollarım açılıyordu.Herşey 5 günde bambaşka bir hal almış ve benim istemim dışında gelişiyordu ama sürecim olumlu yönde hızlanıyordu.
Geriye baktığımda hastalığı öğrenmeden önceki benle , bu yaşadığım süreçteki beni ,ben bile ayakta alkışlıyorum.Kolay değildi bu yaşadıklarım.
Dayandım ,yenilmedim ve her zamankinden daha güçlüydüm.Kendimi bulmuş eski güçlü Funda olmuştum.
İş ki kabullenebilesiniz.Zor bir kabulleniş ama kabullendim.Uzatmadım...
Geçici bir süreç, bana misafir geldi ve bu benimle kalmayacakdı.
Kendimi ağaçlarla özleştirdim.Önce rüzgarlar,fırtınalar ile mücadele eder,budanır ama sonrasında; yeşerir,çiçek açar ve meyve verir.İşte bende öyle hissediyorum.Şimdi budanıyorum...
******
Bu dönemde arayanlarım,soranlarım oldu.Hepsi iyi niyetleri, güzel temennileriyle aradılar.Benim için üzülüyorlardı.Teselli amaçlı konuşmalar yapılıyordu ama ben konuşmalarla teselli olmuyordum.Aksine bazen konu ile konuşmamak daha teselli edici oluyordu.Bu dönem çokkk hassas bir dönem ,kimsenin Ben olamayacağı ,kimsenin Benim gibi düşünemeyeceği bir dönem.
Benim gibi bu hastalığı yaşamış yada yaşayanlar iyi bilirler...
Hastalığı kabullenmek,taşımak,tedavi sürecini yaşamakta zor iş.
O kaygıları kişi sadece kendi güdüyor,
Yani öyle böyle o süreci ben yaşıyordum, yaşıyacaktım
O yüzden ilk kez ben dedim.
Ben yeneceğim,ben atlatacağim,ben kabulleneceğim.
Allaha hep dua ettim, bana güç kuvvet versin diye.
Hepsi boş ,herkes kapısını kapattımıydı,kişi kendi yaşadığını biliyor.
Dualar ve kitaplar tek destekcim oldu.Kendime dönmem için kendimle kalmam gerekti.
Teşekkür...
Bu dönemimde yanımda olan ve beni hiç bırakmayan RABBİME binlerce Hamolsun,Şükürler olsun.
Sonrasında beni yalnız bırakmayan,bu sürecimde güvendiğim (Genel cerrahi,onkolog,nükleer tıp doktorları,beslenme uzm,annemin tedavi gördüğü hastanenin onkoloji bölümündeki bütün hemşireler)onlara sonsuz teşekkür ederim.Onlar bu zincirdeki en temel halkalar.
Daha sonra Aileme,dostlarıma,arkadaşlarıma ve akrabalarıma beni yalnız bırakmadıkları,dualarını eksik etmedikleri için , ben mutlu olayım diye çabalarından ve desteklerinden dolayı teşekkür ederim.
1 Nisan 2014 Salı
Misafirle tanışmam / 12-13 şubat süreci
Uzunca bir bekleyişden sonra sonucum açıklanmıştı.
İçimde; yine de belki iyi çıkar umuduyla rapora baktım ''Grade II'' yazıyordu.Bu iyi değildi...
Bilir bir kişi daha iyi aydınlatacak, söylecek ,duyacak özümseyecektim.
Meme kanseriydim hemde ileri evre...
Hani şanslı hasta denilen katogori var ya ,ben o sınıfta değildim.
Ağlamayacağım ,ağlamayacağım dedim ama doktor kemoterapi dediği anda artık ağlıyordum.
Önceleri herkese ve herşeye üzülen,kırılan,ağlayan ben...
Şimdi kendim için ağlıyordum.
O an ''Her şey çok mükemmeldi ya sanki, bi bu eksikti bu da seni bulmuştu''dedim.
Erken doğum günü hediyemdi.
Hiç birşey düşünemiyordum, 3-4 yıldır üzüntüler,kayıplar,sıkıntılar,hastalıklar,işsizlik gibi yaşadıklarım varken bir de benim hastalığım...ben bu hastalığı nasıl kaldıracaktım?
Bu tedaviyi kabul etmek istemiyordum.
Hayata o an için küstüm ama bu bir bencillikti.
Ben bu dünyaya geldim ve benimde bu dünyada bir yerim vardı.
Annem için dualar eden ben , çabalayan yanında olan bendim.Şimdi kalkıp kabullenmeme hakkına sahip biri olamazdım.
Hastanelerde koşuştururken aklımda tek düşünce ''anneme nasıl diyeceğim?''
Kanserde üzülmemek gerekiyorken, annem benim için üzülecekti.
O bir savaşcı...Henüz savaşını tamamlamamışken ben çıka gelmiştim.Ben onun için çabalarken çevresinde dört dönerken ,elini suya değdirmezken şimdi onun benim için çabalaması gerekiyordu.Herşey üstüste gelmişti.
Anneme nasıl açıklayacaktım??
O gün bütün gün hastanede koşturduk. Arayanlara dışarıda geziyoruz sonuç iyi dedim :( halbuki hiç birşey iyi değildi.Anneme açıklamadan kimse ile konuşmak istemiyordum.Annem önceliğimdi.
Annem duyunca yıkıldı.''Sen güçlü olacaksın ki ben güçlü olmalıyım dedim.Sende biliyorsun ki bu hastalıkla mücadele eden ya da edecek olan sırf biz değiliz.Evet beklemiyorduk, evet ani oldu ama elden birşey gelmiyor.Allah verdi Allahın izniyle atlatacağız''dedim.
Ben bir şekilde özümsemiştim olayı daha sakindim ve ağlamadan,üzülmeden annemi üzmeden anlatmıştım.
Bak şimdi sen iyileştin,bende iyileşeceğim.Benimki biraz zaman alacak ama geçecek.
''Ne güzel bir Rabbimiz var ki; önce seni iyileştirdi sonrada benim hastalığım gün yüzüne çıktı.Öbür türlü olsaydı sen benim için çabalarken kendini unutacaktın ve senin hastalığın daha sıkıntılı bir hal alacaktı.Belki ben bu hastalığı kabullenemiyecektim ,belki isyan edecektim.''diyerek onunda üzülmemesini sağlamaya çalıştım.Bu sözler onun üzülmemesi için söylenen sözler değildi,benim de inandığım sözlerdi...
Annemin hastalığınla ben bir alıştırma sürecine girip yoğurulmuş,silkelenmiş ve kendime gelmiştim.Onkoloji servisi ile tanıştırılmıştım.O yüzden benim kabullenişim kısmen daha kolay oldu.
Keşke erken evre olsaydı ,keşke önceden farketseydim dedim/dedik ama farkedememiştim.Belki bunda da vardı bi hayır.
Genci-yaşlısı ,küçücük bebekler -çocuklarda bu hastalığa yakalanıyordu.Benim onlardan ne farkım vardı, ben kimim ki bu hastalığı kabullenemiyorum dedim kendime,hiçbir farkım yoktu.Sadece üst üste gelmişti herşey ama bu hayat bir sınav ve demek ki böyle olması gerekiyormuş.
Annemin rahatsızlığında dile kolay sözler sarf etmiştim ''herkes bu hastalığa yakalanabilir,kimbilir bizlerde ne var?... herşey geçecek az kaldı...'' gibi .
ŞİMDİ BENİM YAŞAMA VAKTİM....
****** ******
Ağlamadım , ağlatmadım kimseyi çünkü hayat devam ediyordu.Ben bu yolda annemle yürümüştüm şimdi sıra bendeydi.
Zamanlama olarak bizce üst üste gelmişti ,belkide doğru zaman bu zamandı.Biz aynı yolun belli kısmını beraber yürüyecektik kırkımız karıştı :)
Bu hastalığa kendimi alıştırmıştım ama önümdeki beni bekleyen ve yapılacak işlemler beni tedirgin ediyordu.
Bir sürü bilinmezlikle boğuşuyordum.
Önce kemoterapi sonra meme ameliyatı.EE lenflerde de görülürse lenflerde alınacak.Daha PET / BT çekimi var,sonuçlar çok önemli.Tüm bu olanlar başımı döndürüyordu.Herşey benim istemim dışında ilerliyordu.
Bir taraftan da bu hastalıkla espritüel biri olmup çıkmıştım. Bana küçük bi fabrika ayarı yapılacaktı :)
****** ******
Hayat ne garip , 2 günde herşey değişmişti.Yaş 32 'di - 33 oldu,sağlıklıydım kanser oldum.Hayat...
Doğum günümde hastane işlemlerim için koşuşturarak ve kimseye hiç birşey belli etmeden geçirdim.Garip ama bu doğum günüm farklıydı.Aramasını beklemediklerim aradi,sosyal paylaşım sitemde kutlama için hiç yazılmadığı kadar çok yazanım vardı,bu dönemimde rahatsızlığımı bilmeyenlerin rüyalarındaydım.Aslında ben şanslıydım.Beni önemseyenler vardı
Doğum günümü yorgun,gergin,bitkin ama mutlu ve umutlu karşıladım.Sevdiklerim yanımdaydı.Kimseye doğum günümde açıklamak istemedim daha sonra zaten öğreneceklerdi ama bugün değil.
Öğrendiklerinde...Biz aile olarak hassas bir dönemdeydik ve herkesten özel olarak bu konuda hassas davranmalarını rica ettim.
Bir anne evladının kanser olduğunu öğreniyordu hemde kendide bu tedavinin zorluklarını yaşamış biri olarak şimdi çocuğu bu yolculuğa çıkmıştı.
Çevreme Ah ahh vah vah tüh vs şeklindeki üzüntülerini anneme yansıtmamaları konusunda ricada bulundum.Zaten üzülüyordu anlattıkça üzüntüsü artıyordu. Ben bir nevi kendimce belki kalkan oluşturdum,annemin daha fazla üzülmesini ,her konu açılışında veya her telefonda , o ağlamasını gözyaşlarını görmek istemiyordum.Ailem için zordu ama annem için daha zordu.
Neden onun için zordu diyorum; kaba tabir belki ama eşşekten düşenin halinden eşşekten düşen anlıyabiliyor.Tabi Allah kimseye, hiç kimseye vermesin.Birde evlat başka birşey, evladı da kendi yaşadığı sıkıntılı yoldan yürüyecekti.Kişi kendini pek düşünmüyor ama evlat konu olunca o başka.
Ben bile anneme üzüldüğüm,ağladığım kadar kendime ağlamadım.Sadece kendim için ağladım.
Bu dönemde empati işlemiyor.Normalde hep empati yapmaya çalışan ben ,yokk anlayamadım annemi ki ,bir başkasından aynı şeyi bekleyemem.
Yaşadıklarımdan anladım ki Allah herşekilde sabrınıda veriyor,gücünü kuvvetini de veriyor.
Bundan sonrasında çevremde belki çok kişi olacaktı ama yalnızdım.Yaşayan ve yaşayacak olan Kendim olacaktım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)