Yalnizdim...
Hem çok kişi vardı, hem kimse yoktu.
Kim çare olabilirdi bu yaraya
Duadan başka ne gelirdi elden.
Alıştırmak istemedim fazla aranılmayı,belki tercihim öyleydi belki yasanilmis tecrübem...
Öyle degilmidir?Vefatta,düğünde,kına da, hastalikta...
O anlarda kenetlenilir, sonrasi düşünülmeden sahiplenilir, belki de paylaşılır hüzün ya da mutluluk
Peki ya sonra...
Kaderine bırakılırsın...
Aslinda hep yalnızdın,yalnızım,yalnızız
Herşey anlık sevgi,sahiplenme,paylaşım
Devami olmayan bir yol gibi;
Anı yaşıyoruz
Bir an gündemde oluyorsun,
Alkışlar seni sevindiriyor,bazen sıkıyor ve sonra unutuluyorsun!
Tek ben değil , herkes yaşıyor bunu
Herşeyi dibine kadar yaşıyoruz.
Ortası ,rotası yok bunun...
Seviyorsak sonuna kadar,sevmiyorsak hiç sevmiyoruz.
Üzülüyorsak sonuna kadar
Ağliyorsak sonuna kadar...
Bir tarifi ortasi yok mudur?
"fundacahayat"
Translate /çeviri
19 Mayıs 2014 Pazartesi
4 Mayıs 2014 Pazar
Sıfırlanmak bu olsa gerek...Saçları yolcu etme serüvenim
Ne hikmetse 3 seneye yakin süredir ana saç rengime dönmüş ,boyatmaya bile kıyamıyordum. Doğum günümde belki birşeyler yaparım diyor sonra yine vazgeciyordum. Annemle olan rahatsızlık dönemimde ise saçlarıma daha çok önem gösterir olmuştum,belki odönem etkilemişti,belki de doya doya saçlarıma veda için böyle bir his gelmişti.
Saçlarımı fönletiyor,yapıyor bir başka bakıyordum.
Annemin kemodan dolayı saçları dökülürken yanındaydım o evrelerini beraber yaşadık.
Annem dökülmesini beklemiyordu.Tedbir amaçlı alıyordu ve doktor fazla dökülmez demişti.
Ama dökülüyordu. Moral verme amaçlı herkesin dediklerini ben anneme demedim.
Sıfırlanırkende yanındaydım.Peki kızı olarak ona moral olsun diye bende kestirsemiydim?
Hayır ! ben bunun moraline inanan biri değilim.Kişi zaten kendi yaşıyor, karşısındaki kişinin de böyle bir şey yapması kişiye moral olur diye düşünenlerden değilim.Ve halen de aynı şeyi savunuyorum.
Herkes saçların dökülecek mi? diyordu.
-Evet ,dökülecekti.Bu kaçınılmaz bir gerçekti.
Belki dökülmez diyenler de olmadı değil :)
Kemoterapi almadan önce saçlarımı kestirdim.Sonra nasılsa sıfırlanacakdı
Kuaförüme gittim ve bana değişik bir tarz uygula ama uzun olmasın, nasılsa gidecekler dedim.
İstem dışı kestirmek bambaşka bir duyguymuş.
Heyecanlı ve üzgündüm.Her evremi resmettim.
Hüzünle uğurlarken giden saçlarımı ,sevinçle karşılamıştım yeni imajımı.
Herkes çok beğenmişti.Gerçekten güzel olmuştu bi 10 yaş daha geç göstermiş beni :)
Ben zaten genç gösteren biriydim, daha da genç gözükmek miii....aman Allahım durun ben benjamin button değilim :),
Çok güzel yorumlar aldım ama bu kesim farklı olduğu için ister istemez bazı sözler komik oluyordu.
Ne kadar güzel olmuş, marjinal bir değişim gerekiyormuş vb...bir sürü şeyler söylendi.
-Yaa öyle mi ? sende marjinal bir değişim yapabilirsin ,eminim sana da çok yakışır...diyesim geliyor diyemiyordum.
Neyse artık kısa saç kestirmeye cesareti olmayanlar, beni örnek alabilirler.
Yani bazen kişiye moral vermek istiyoruz ama bazen o moral olmayabiliyor.
*************
İlk kemomu almıştım artık dökülme sürecini bekleme vaktiydi.
Kemoterapimden 9-10 gün sonra sanki başımdaki saç benim değildi.
Sönük,cansız bir garip saçım vardı.Ne o güya saçım var ama şekil almıyor bi değişikti.
Gerçi bunu tek fark eden bendim .
Zaten 14. -15. gün hiç sekme yapmadan saçlarım dökülmeye başlamıştı.
Dedim sıfırlamayım gittiği yere kadar gitsin ama bu bi zulm olacaktı.Tecrübeliydim ama cansız saçıda tutasım gelmişti.Bir yanım sıfırlamak istiyor, diğer yanım azıcıkta olsa ...kestirme diyor :)
O an ki psikoloji daha farklı birşey olsa gerek.
Ama o dökülen saçı temizlemek, toplamak da ayrı bi dert.Bunu biliyordum.
Ay ben her yerde saç görmek istemiyorum diyip ;
Kuaföremi gidip,saçların sıfırlanma vakti geldi dedim.
Aynada ki yeni beni sevmiştim.Ne kadar güzelmişim ben :)
Herkes kafa şeklimi çok beğendiler, hemen bu güzelliğe eve gidip makyaj yapmalıyım dedim.
Dediğimi de yaptım.
Hayata bak ! 13 şubat doğum günümde hastalık işlemim için uğraşırken, 13 Mart da sıfırlanmıştı saçlarım.
Herşey çok hızla değişiyordu benim için.Tek tesellim iyileşecek olmamdı.
Sıfırlanınca bile saçlar uzuyor, sonra onlarda minik minik dökülüyor.En azından göz görmüyor gönül katlanıyordu.
İlk etapta minik minik dökülen saçların dökülmeside zor olmuştu.O da batıyordu :) ama diğerinden daha iyiydi.
Giden saçlarla birlikte bir şey keşfettim.
Ensemde eskiden kızarıklık ,gül olarak bildiğim minik bi leke vardı.Pek minik değilmiş.
Meğer bir doğum lekesiymis.İşin komik yanı aynı yerde annemde de varmış,ağbimde de :))
Bizler dazlak olunca ancak fark edebildik...
Bu arada saçlarım sıfırlanınca ağbimle de birbirimize benzer olmuştuk.
Kardeş olarak biz hiç birbirimize benzemeyiz.Benzeten de hiç olmazdı.
İlk kez benzetiliyorduk :) demek benim saçların sıfırlanması gerekiyormuş. :)
*************
İnanın hiç üzülmedim giden saçlara ,bu bir süreçti.
AMANN
Keşke herşey saç olsaydı...Dimi
Ama öyle değil, değildi...
Ne insanlar var hastanede.Bu hastanede farkları daha çok görüyordum.
Bembeyaz kişiler ,oturuyorum sanki bi onlar var bir de normal insanlar.
Bende öyle olacaktım.
Kendimi alacakaranlık kuşağında gibi hissediyordum.
Önce ten rengi değişiyor,saç gidiyor,kaş gidiyor ve kirpikler....
Farklı olunuyordu...olacaktım...oldum.
Bu yazıyı yazarken 4. kemoterapimi almak üzereyim ve artık kirpiklerimde sayılır hal aldı :(
Hiç bişeye üzülmedim ama o güzelim kirpiklerime içim yanmadı dersem yalan söylemiş olurum.
*************
Peki ya çevre ;
Bu dönemde ben çok üzülmesemde , bazen çevrenin söylemleri canımı sıkıp, üzebiliyorudu
Herkesin ağzında tek cümle; sözleşmiş, yaşamışlar gibi (Allah kimseye yaşatmasın)
Üzülme!eskisinden daha gür ve güzel saç çıkacak.
---Ben eski saçımdan da memnundum---
---Ben üzülmüyordum ki.---
Zaten bende saçın çıkacağını biliyorum yani inanın bu şekilde kişiye moral vermiyorsunuz.
Benim bu konuda morale de ihtiyacım yoktu.Ne söylesem,ne espiri yapsam, ne konuşsam sonuç belliydi.
<< Üzülme yenisi,güzeli,gür çıkacak.Kıvırcık çıkacak şöyle..böyle...>>
Ayy bu durum beni inanın sıktı.
İlla bişey demek zorunda değilsiniz.
Benim kuzenim de meme kanseriydi ama ben aaa saçların gitti mi? üzülme yenisi çıkar demedim.
Bu durum tek bende sıkıntı değil ,kanserle mücadele eden bir çok kişide de inanın böyle.
O yüzden sizler destek olmak isterken aslında kötü birşey demiyorsunuz.
Ama hassas bir dönemden geçerken karşınızdaki kişi ,sizin gibi düşünemez.
Tıpkı sizlerin, bizler gibi düşünemediğiniz gibi....
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.
3 Mayıs 2014 Cumartesi
SENDEN ÖNCE BEN / JOJO MOYES
Senden Önce Ben -Jojo MOYES
Kitap okumayı seven biri için en büyük keyif kitap okumak olsa gerek.
Hastanede annemi beklerken zevkle kitap dünyasında yerimi alıyorudum.
Çok güzel, etkileyici ve iki gün içerisinde bitirdiğim akıcı bir kitap oldu.
Bence keyifle okuyacağınız bir kitap.Rahatsızlığım öncesinde okumuştum.Empati kurabilen biri olarak, bu kitapta Will 'i anlıayabiliyor ama onun gibi düşünemiyordum.Daha sonra hastalığımı öğrendikten sonra,tekrar bu kitabı düşündüm ve....Malesef hastalık başka birşey,anlamaya çalışmak çok önemli ama empati kurulamıyor.
Keyifli okumalar....
F.C
1 Mayıs 2014 Perşembe
PORT TAKILDI...
Port Kateter
Göğüsün üst kısmına ya da doktorun o kısımlarda uygun gördüğü yere cilt altına yerleştirilen bir ucu ana toplar damar,diğer ucu cilt altında olan ve ilaç uygulamalarına imkan veren suni damar oluşturma işlemidir.
Hastalıkla mücadele eden biz hastalar
için belki can sıkıcı bir durum ama kanser hastalarında kemoterapi sırasında sürekli damardan ilaç alımında enjeksiyon sırasında damar boyunca hissedilen ağrı ve yanma olabiliyor(ben bunu kan aldırma aşamasında hissetmiştim) ya da damar yolu bulunması zor olabiliyor. Bazen de
damarların ve üzerindeki cilt tabakasının zarar görmesine hatta doku
kaybına varan durumlar ortaya çıkabiliyor.Port kateter takıldığı zaman ise her seferinde damar yolu aranmasına gerek kalmadan suni damardan ilac alınıyor.
Vücuda takılan alet aşağıdaki gibi birşey...
port katater |
30 Nisan 2014 Çarşamba
Pet/pt -e-mar ve patoloji sonuçları
Kemoterapi eğitimi için gittiğim gün ,bütün sonuçlarım da çıkmış,toparlanmıştı.
Doktorumla görüşmeden önce raporlar elimdeydi.İç açıcı durmuyorlardı karşımda :( Mızıklamaya başlamıştım.Orada bi bayan " amann boşver dedi benim neler vardı neler ,simdi hepsi gitti sen raporlara bakma" dedi.Gerçekten rapora baksam ne bakmasam ne...
Bu hastalık geldi mi?, geldi. II olan III olmuş,bilmem nerelerinde tutulmalar gözükmüş peee...bakalım doktor ne diyecek.
Patoloji önceden yapılmıştı başka hastanede ama bulunduğun hastane onu mutlaka kendi de inceliyor.Grade II olan şey ,olmuştu bana Grede III. Bi iyi şey 21 günde 4 kür alımında değişen birşey yoktu ama 12 kür haftalık alacak olacağım ilaç tablomdan, ''herseptin''denilen ilaç verilmeyecekti.Bu iyi birşey miydi?Evet doktor daha hafifledi ilaç dedi.
Pet/Bt - detaylı kanser taraması
Bu sonuçlar çokkk önemli.Pet 'de tutulma diye bir tabir var.Yani kanser hücrelerinin görüldügü yerler.Yani bakalım bu hücre başka yerlere sıçramış mı ? tıbbi ismi ; metastas var mı?diye bakılıyor. Bende de tutulumlar vardı.Lenflerde görülüyordu.Bir de :((( vardı işte bi yerlerde daha. Üzülmüştüm.Doktorum hemen bir bilgisayarlı tomografi istedi.
Yaaa fundacım yok o ,yok bu,yok şu derken neler çıka geliyor.Her şeye alışıyordum zaten, buna da alıştım.
Sonuç : İyice tutulmuşum ;) aşk bu mu? sevda bu mu? hayattt bu mu ? bu ;)
Doktorum ; funda bunların hepsi yok olacak göreceksin dedi.Hatta büyük bir ihtimalle ilaçla memedeki kitle bile kendiliğinden yok olup gidecek dedi.Sevindirik olmuştum her ne kadar ihtimal de olsa bunu duymak bile güzel geliyor.
Gerçekten öylemi olacaktı ?...
Kemoterapi eğitimi-tomografi günü alma-sonuçları hocaya gösterme derken işlemlerim kısmen bitmişti.Öğleden sonra beslenme eğitimim ve psikiyatri kalmıştı.
UYARI : Pet/Bt 'ye girmiş kişi yüklü miktarda radyasyona maruz kalıyor. O gün mümkünse toplu taşıma araçları,topluluklar arasında bulunulmaması gerekiyor.Özellikle hamile-yaşlı ve çocuklardan uzak durulmalı.Hamilelerde düşük yapma riski oluşturuyormuş.
Aslında bu çok önemli bir konuydu.Bana bunu hem kemoterapi eğitiminde hemşire, hemde pet çalışanı söylemişti.Sakın ortalıkta dolaşmayın!
EEE iyi de benim maddi olanağım,yakınım var. Bir şekilde beni alırlar yada taksiye binerim.Ama ya maddi olanağı olmayan kişi; o ne yapsın?(burada yazdıklarımın hepsinide bunu bana söyleyenlere söyledim)Maddiyatı olmayan bir kişi yada yakını olmayan bir kişi ,karşısındakini yada toplu taşıma araçlarındaki hamile /çocuklu/yaşlıları düşünemezki...
İyi hoş bu konuda çok bilgilendirme yapıyorlar ama icraat sıfır.Hatta böyle bir durumdan haberi olmayanlar bile var. Bilgisizce dışarıda dolaşan,yemek yemeğe gidenler...
Ben burada yine her zaman ki gibi eksik yapılanmayı suçlarım.Ya bu durumdaki kişiyi hastane ortamında dinlendireceksin ya da bu kişilere olanaklar sağlayacaksın.
Kemoterepi eğitimi : Bildiğim şeylerdi ama farklılıklarda yok değildi.Nar, greyfurt ve kan portakalı yasaktı.Ben greyfurt yasak bilirken....Başka bi yer kiwi de yasak diyo ama benim bulunduğum hastane ne dediyse o şekilde davrandım.
Bu ilaç aslında kadar da masum ilaç değil.Cok yan etkileri var .Duyunca kisiyi sıkıntılar sarıyor.Onlara deyinmeyecegim.Genel olanlar lokosit,monosit-nötrofil değerlerinin düşüklüğü.Yani enfeksiyona her şekilde açıklık(acik davetiye).
-extra hijyen -yeşilliklerin bol ve sirkelerle dezenfekte edilmesi
-Dis etleri ve fircalamada extra özen (cocuklar için olan diş fırçası aldım), yaralanmalar vb...ne ki canım.
-Kan değerleri yüksek çıkmalı ki bi sonraki kemoterapiyi alabilesin.Tedavin etkilenmesin
-Bu dönemde hastalanmamak da tedavinin aksamaması yönünden çok önemli.Çünkü kişi her ilacı kullanamıyor. Bebek gibi kendime bakacaktım/tık.
************
Beslenme eğitimim öğleden sonraya kalmıştı.
Annemin kemoterapi aldığı hastaneye gidip,Orada yakınımız olan Ayten ablayla konular ve sonuçlar hakkında konuştuk.Onkolojideki hemşirelerde beni duymuşlar ,destek olmaya çalıştılar.İyiki varlardı ,iyiki hepsini tanımışım.Çok destek oldular.Bana port taktırmamı önerdiler.Ben , annemde bile yok port taktırma derken kendime taktırmayı düşünür hale geldim.Uzun bir tedavi olduğundan dolayı port taktırmak aslında en akıllıcasıydı.Çünkü kemoterapide damarlar belli bi şeyden sonra bulunamıyor.(bu da kemonun cilvelerinden) Tamam dedim.Buna da tamam, haklılardı benim rahatımı düşünüyorlardı.
Öğlen kuzenimle buluştuk, onunda hastanede kontrolleri varmış.Onun da portu vardı ,doktoruma danıştık hemen dedi.İstemde bulundu ,heh bi de port takılacaktı :) Port için,ilk kemoterapimden 8 gün sonrada ameliyat günümü almıştım.
Beslenme Eğitimi : Gerçi ben beslenme eğitimi aldım ama çevremde herkes uzmandı.Ben kırmızı et yemiyen birisiyim.Herkes yemem gerektiğini savunup bunu empoze etmeye çalıştılar.Uzmana göre ;alternatifler geliştirdik,demir bağlamam yüksek ama demir sınırdaydı onlar hakkında konuştuk.Demir oluşturmak için muhakkak sabah kahvaltıda yumurta yanına bol yeşillik yenilmesi demir oluşumu için önemliymiş.
İlla et ye demedi.YEMİYORUMDA...
Psikolojik destek
Peki ya bu hastalığa yakalananlar psikolojik destek almalı mı?Evet almalı dedim. Bende kendimce bunu tek başıma kaldıra bileceğimi düşünmedim.Bu yazıları şuan neredeyse 4.kemoterapimi almaya yakın bir sürede yazdığımdan, genel olarak psikiyatri konusunu yazıp kapatacağım.
1 kere gittim.Bu dönemdeki sıkıntılarımı,kaygılarımı,kırgınlıklarımı konuştuk.Rahatladım mı ? hayır...Bazen yakinlarim yada dostlarimla istişareler daha etkili olabiliyor.
Benden dosyamı istedi,ona göre bana bu dönemi rahat geçereyim diye ilaç yazacaktı.Yok vermem dedim sonucta 2 gün sonra pazartesi günü ilk kemo günümdü.Dosyayı size verirsem ben o gün bide dosyanın peşinde koşturamam dedim.Çünkü çok ters yerdeler bir de artık yeteri kadar yorgundum zaten.Bana tamam fotokopisini bırak dedi,ben seni tekrar çağıracam görüşeceğiz ,sonrasında sen ne zaman istersen o zamanlarda da ayarlamalar yapar ,bu şekilde devam ederiz dedi. Kuzenim rana 5 gün sonra dosyamın fotokopisini servise bıraktı ama beni ne arayan varrr, ne soran :)
İhtiyacım olduğunu düşünmedimi ne :)
Anladım ki bana Allah yetiyor,ihtiyaç da duymadım ,Rabbimde duydurtmadı şükür ....
O gün benim için her yönden yorucuydu...
Doktorumla görüşmeden önce raporlar elimdeydi.İç açıcı durmuyorlardı karşımda :( Mızıklamaya başlamıştım.Orada bi bayan " amann boşver dedi benim neler vardı neler ,simdi hepsi gitti sen raporlara bakma" dedi.Gerçekten rapora baksam ne bakmasam ne...
Bu hastalık geldi mi?, geldi. II olan III olmuş,bilmem nerelerinde tutulmalar gözükmüş peee...bakalım doktor ne diyecek.
Patoloji önceden yapılmıştı başka hastanede ama bulunduğun hastane onu mutlaka kendi de inceliyor.Grade II olan şey ,olmuştu bana Grede III. Bi iyi şey 21 günde 4 kür alımında değişen birşey yoktu ama 12 kür haftalık alacak olacağım ilaç tablomdan, ''herseptin''denilen ilaç verilmeyecekti.Bu iyi birşey miydi?Evet doktor daha hafifledi ilaç dedi.
Pet/Bt - detaylı kanser taraması
Bu sonuçlar çokkk önemli.Pet 'de tutulma diye bir tabir var.Yani kanser hücrelerinin görüldügü yerler.Yani bakalım bu hücre başka yerlere sıçramış mı ? tıbbi ismi ; metastas var mı?diye bakılıyor. Bende de tutulumlar vardı.Lenflerde görülüyordu.Bir de :((( vardı işte bi yerlerde daha. Üzülmüştüm.Doktorum hemen bir bilgisayarlı tomografi istedi.
Yaaa fundacım yok o ,yok bu,yok şu derken neler çıka geliyor.Her şeye alışıyordum zaten, buna da alıştım.
Sonuç : İyice tutulmuşum ;) aşk bu mu? sevda bu mu? hayattt bu mu ? bu ;)
Doktorum ; funda bunların hepsi yok olacak göreceksin dedi.Hatta büyük bir ihtimalle ilaçla memedeki kitle bile kendiliğinden yok olup gidecek dedi.Sevindirik olmuştum her ne kadar ihtimal de olsa bunu duymak bile güzel geliyor.
Gerçekten öylemi olacaktı ?...
Kemoterapi eğitimi-tomografi günü alma-sonuçları hocaya gösterme derken işlemlerim kısmen bitmişti.Öğleden sonra beslenme eğitimim ve psikiyatri kalmıştı.
UYARI : Pet/Bt 'ye girmiş kişi yüklü miktarda radyasyona maruz kalıyor. O gün mümkünse toplu taşıma araçları,topluluklar arasında bulunulmaması gerekiyor.Özellikle hamile-yaşlı ve çocuklardan uzak durulmalı.Hamilelerde düşük yapma riski oluşturuyormuş.
Aslında bu çok önemli bir konuydu.Bana bunu hem kemoterapi eğitiminde hemşire, hemde pet çalışanı söylemişti.Sakın ortalıkta dolaşmayın!
EEE iyi de benim maddi olanağım,yakınım var. Bir şekilde beni alırlar yada taksiye binerim.Ama ya maddi olanağı olmayan kişi; o ne yapsın?(burada yazdıklarımın hepsinide bunu bana söyleyenlere söyledim)Maddiyatı olmayan bir kişi yada yakını olmayan bir kişi ,karşısındakini yada toplu taşıma araçlarındaki hamile /çocuklu/yaşlıları düşünemezki...
İyi hoş bu konuda çok bilgilendirme yapıyorlar ama icraat sıfır.Hatta böyle bir durumdan haberi olmayanlar bile var. Bilgisizce dışarıda dolaşan,yemek yemeğe gidenler...
Ben burada yine her zaman ki gibi eksik yapılanmayı suçlarım.Ya bu durumdaki kişiyi hastane ortamında dinlendireceksin ya da bu kişilere olanaklar sağlayacaksın.
Kemoterepi eğitimi : Bildiğim şeylerdi ama farklılıklarda yok değildi.Nar, greyfurt ve kan portakalı yasaktı.Ben greyfurt yasak bilirken....Başka bi yer kiwi de yasak diyo ama benim bulunduğum hastane ne dediyse o şekilde davrandım.
Bu ilaç aslında kadar da masum ilaç değil.Cok yan etkileri var .Duyunca kisiyi sıkıntılar sarıyor.Onlara deyinmeyecegim.Genel olanlar lokosit,monosit-nötrofil değerlerinin düşüklüğü.Yani enfeksiyona her şekilde açıklık(acik davetiye).
-extra hijyen -yeşilliklerin bol ve sirkelerle dezenfekte edilmesi
-Dis etleri ve fircalamada extra özen (cocuklar için olan diş fırçası aldım), yaralanmalar vb...ne ki canım.
-Kan değerleri yüksek çıkmalı ki bi sonraki kemoterapiyi alabilesin.Tedavin etkilenmesin
-Bu dönemde hastalanmamak da tedavinin aksamaması yönünden çok önemli.Çünkü kişi her ilacı kullanamıyor. Bebek gibi kendime bakacaktım/tık.
************
Beslenme eğitimim öğleden sonraya kalmıştı.
Annemin kemoterapi aldığı hastaneye gidip,Orada yakınımız olan Ayten ablayla konular ve sonuçlar hakkında konuştuk.Onkolojideki hemşirelerde beni duymuşlar ,destek olmaya çalıştılar.İyiki varlardı ,iyiki hepsini tanımışım.Çok destek oldular.Bana port taktırmamı önerdiler.Ben , annemde bile yok port taktırma derken kendime taktırmayı düşünür hale geldim.Uzun bir tedavi olduğundan dolayı port taktırmak aslında en akıllıcasıydı.Çünkü kemoterapide damarlar belli bi şeyden sonra bulunamıyor.(bu da kemonun cilvelerinden) Tamam dedim.Buna da tamam, haklılardı benim rahatımı düşünüyorlardı.
Öğlen kuzenimle buluştuk, onunda hastanede kontrolleri varmış.Onun da portu vardı ,doktoruma danıştık hemen dedi.İstemde bulundu ,heh bi de port takılacaktı :) Port için,ilk kemoterapimden 8 gün sonrada ameliyat günümü almıştım.
Beslenme Eğitimi : Gerçi ben beslenme eğitimi aldım ama çevremde herkes uzmandı.Ben kırmızı et yemiyen birisiyim.Herkes yemem gerektiğini savunup bunu empoze etmeye çalıştılar.Uzmana göre ;alternatifler geliştirdik,demir bağlamam yüksek ama demir sınırdaydı onlar hakkında konuştuk.Demir oluşturmak için muhakkak sabah kahvaltıda yumurta yanına bol yeşillik yenilmesi demir oluşumu için önemliymiş.
İlla et ye demedi.YEMİYORUMDA...
Psikolojik destek
Peki ya bu hastalığa yakalananlar psikolojik destek almalı mı?Evet almalı dedim. Bende kendimce bunu tek başıma kaldıra bileceğimi düşünmedim.Bu yazıları şuan neredeyse 4.kemoterapimi almaya yakın bir sürede yazdığımdan, genel olarak psikiyatri konusunu yazıp kapatacağım.
1 kere gittim.Bu dönemdeki sıkıntılarımı,kaygılarımı,kırgınlıklarımı konuştuk.Rahatladım mı ? hayır...Bazen yakinlarim yada dostlarimla istişareler daha etkili olabiliyor.
Benden dosyamı istedi,ona göre bana bu dönemi rahat geçereyim diye ilaç yazacaktı.Yok vermem dedim sonucta 2 gün sonra pazartesi günü ilk kemo günümdü.Dosyayı size verirsem ben o gün bide dosyanın peşinde koşturamam dedim.Çünkü çok ters yerdeler bir de artık yeteri kadar yorgundum zaten.Bana tamam fotokopisini bırak dedi,ben seni tekrar çağıracam görüşeceğiz ,sonrasında sen ne zaman istersen o zamanlarda da ayarlamalar yapar ,bu şekilde devam ederiz dedi. Kuzenim rana 5 gün sonra dosyamın fotokopisini servise bıraktı ama beni ne arayan varrr, ne soran :)
İhtiyacım olduğunu düşünmedimi ne :)
Anladım ki bana Allah yetiyor,ihtiyaç da duymadım ,Rabbimde duydurtmadı şükür ....
O gün benim için her yönden yorucuydu...
Etiketler:
e-mar,
metastas,
pet / bt,
pet çekimi,
tutulum
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)