Translate /çeviri

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Arkadaşıma mektup

Nereden başlamalı...
Ne yazmalı...
Arkadaşımm bu öyle birşey ki;
Sanıyorsun ki sanki bu hastalığı geçirmiş kişilerle aynı şeyleri yaşıyorsun,
Anlıyorsun  ki;herkesin farklı farklı...
Tedavilerimiz,çektiklerimiz,yaşantımız,hayata bakışımız...
Aslında benzer ve bir o kadar farklı demek daha doğru.
Aynı yolda yol aldığın kader arkadaşı diyelim.Bu dönemde seni daha iyi anlayabilen yada o yolda yürürken o yolu tecrübe etmiş kişilerin yanında olması, yanında olduğunu bilmek ve paylaşımda bulunmak insanı bir nebze rahatlatıyor.
Sende belki aynı yolu yürüyeceksin ama farklı şeyler hissedeceksin.
Deneye deneye, belki istişare ede ede ve kabule geçerek bir yol çizeceksin kendine.
Ben burada kendi yaşadıklarımdan kısmen bahsediyorum ama belki sendeki çok daha farklı olabilir.
Bu süreçte iki yol var ; ya üzülerek, sıkıntı yapıp bu dönemi geçireceksin...Ki bu şekilde fayda getirmez yada herşeyin olumlu tarafını görerek, olumlu yönleriyle değerlendireceksin. Olumlulukla da ilacın faydası bir araya gelerek şifa bir araya gelecek inşallah.
Bu dönem kıyas olmayan bir şey ...
Kendi doktoruna güvenerek ,kendi hislerinle yürüyorsun.
Bir kere kabulleniyorsun.

İşte ondan sonra herşey daha kolay bir hal alıyor.
Değiştiremiyeceğin şeyler için üzülmemeyi ve direnmeyi öğreniyorsun.
Öğretileriyle geliyor...
Seni büyütürken,vücudundaki ilaçla içindeki misafiri küçültüyor bu tedaviler...
bi bakıyorsun ; Kişisel gelişim kitabı sayfaları gibisin,bi bakıyorsun pollyanna,kaybettiklerınle dalga geçerken stand-up'cı,ilaç etkilerini gösterdiğinde gidenlerle aynaya bakıp kabulenişde dalaylama,make-up artist vb...
Bu yazdıklarıma ek olarak notre dame'ın kamburu  ıle pamuk prenses ve yedi cücelerdeki cücelere bezetmelerim de olmuştur kendimi...Daha kimbilir neler vardı şimdi unuttum :)
Kendinle dalga geçmek güzel aslında :)
Bi kere kimsenin seni anlamasını bekleme.
Çünkü pek anlayamıyorlar....
Aslında senden çok şey giderken senden sadece saçının gittiğini düşünüyorlar.
Gidenler ve hisler kişi ile alakalı olduğu kadar ilacın vücuda göstermiş olduğu etkilerde farklı olabiliyor.Ama gelen hat aynı...
X kişi ile y kişisine aynı hastalıkta, farklı tedavi yöntemi de uygulanabiliyor ama sonuç aynı noktaya çıkıyor.
Bu dönemde her şeyi daha farklı değerlendirebiliyorsun.
Hem ruhsal ,hem biyolojik deyişimden geçiyorsun.
Keşke olmasaydı ve keskeler... ama geldi iştee...
Bundan sonrasında sağlam olacaksın,yılmayacaksın
Senin hayatın,senin yaşamın ve senin doğruların...
O ne der,bu ne der değil önce ''Sen''  (gerçi iyilisince hayat eski duzenine giriyor ve bu yazdıklarımı bazen bende uugulayamaya biliyorum)
Sen ne hissediyorsun? Ne hissediyorsan onu yap.
Ben bir seçim yaptım.Oseçimlerimle yürümeye çalışıyorum.
Hastalık öncesinde yanımda olanlar,hastalık sürecimde bulunanlar ve sonrası....
Bunlara önem verdim.
Bi kere bu rahatsızlığa yakalandın diye yanında olanlar zaten bi şekilde kendiliğinden yok oluyor...
Ben yolumu yalnız yürümeyi tercih ettim.Yanımda destek olan arkadaşlarım, dostlarım ve ailem elbette vardı.Ama sanki bi uyere kadar.
Hersey seninle başlıyor ve seninle bitiyor...
 Rabbime güvendim,ona sığındım.Beni kimseye muhtaç etmedi çok şükür.
İlacımı aldığımda beni etkiliyordu.Yan etkileri olarak kendi yolumu buldum deneye deneye.Sende sana iyi gelenleri bulacaksın ;-)
Odam çile hanemdi,kahrımı ceken bir tasım,kolumda bilezik gibi tansiyon aletim ve arada ateş ölçerimle güzel bir takım arkadaşlığı kurmuştum.
Sabır da en büyük ilaçlardan...her gün belli doz alıyordum.
Bir çok şey duyacaksın, duymak istemediğin ,bazen duyacak bazen duymazdan geleceksin...
Bazıları yaralıyacak, bazıları ise hiç etkilemeyecek.
Stand-up 'cı olunuyor demiştim ya ; yaptıklarını kişilere anlatacaksın,onlar gülecekler ama kendi yaptıklarının farkında olmayacaklar...
Aslında iyi niyetle yaklaşıyorlar.Niyet kötü değil durum ve yaşanılanlar aynı değil.
Aynı havayı soluyor, aynı ortamda bulunuyoruz ama aynıı düşünmüyoruz.
Kırgınlıklarım oldu.Belki de kırdım bilerek yada bilmeyerek....
Bilerek biri birini kırar mı?o da ayrı bişey...
Hep dedim bu dönem bir sınav ,''yaşadıklarım benim sınavım,nasıl davrandığınız sizlerin.''
Hakikaten bu bi sınav mı? - Evet, ama hayat zaten başlı başına sınav değil mi?
Aslında kimseden birşey istemiyorsun.
Zaten dimdik ayakta,güçlü olmaya çalısıyorsun sadece destek vermelerini umut ediyorsun.
Bi ara kendimi call center servisi gibi hissetmiştim.
Ya da telefonla evlere servis daha mantıklı.
21 günde aldığım ilaçlarım vardı.Bu 21 gün kendi içinde döneme ayrılıyordu.Giriş,gelişme,sonuç gibi :)
İlk haftalar toparlanma ,ikinci hafta maymun gözünü açtı ,üçüncü hafta ise kanlanma canlanma trombosit,lokosit toplama haftam olurdu.
Bu dönemlerde ilk hafta aramayın , telefona bakamıyorum derdım ama bu kısır döngü ilk hafta ben kötüyken herkes arar biraz toparlanırken sayı azalırdı :) uyuz çıkan sesi neden duymak istersin ki toparlanayım hep yanımda ol.
Haftalıkda almışlığım var bu damardan kokteyli,ilacı ,kırmızıyı,beyazı....sen nasıl tanımlıyorsun?
Onlarda rahat atlattım çok şükür.
Bu arada yemeklerde ilk kokteylde çok fazla ağır şeyler yeme!
Söylemesi ayıp ben cacık nohut yemiştim bi dahamı ilaç aldığım o hafta yemem dedim,ikincide salata yedim bide avakadolu hepten tövbe dedim avakado biraz zor yerim artık.Yenilmeyecekler rafıma eklendi.
Herkes onu ye ,bunu yeme diyecektir illa ki...Hastane ne dediyse ve senin vücudun ne istiyorsa onu ye.
Zaten bünye sinyal verir.
Bu yazıyı hasta yakını okuyorsa şunu da ye, bunuda ye demeyin lütfen.Evet siz iyilik yapıyorsunuz,çabalıyorsunuz ama inanın o da yiyebilse yer...
Vücudunu susuz bırakmamaya özen göster,kendince sana iyi geldiğini hissettiğin hafif seyler tüket, ilaç aldıgın ilk günler sonra zaten toparlanıyorsun.Hava iyise hafif hafif dolaşabilirsin.
 Benim kurtarıcım tuzlu patatesti,sonra tuzlu domatesi kesfettim,zencefil-bal eskiden var olan can arkadaşım bu dönemdede yanımdaydı.Limonlu çorba....yazın en güzel meyveleri kendine arkadaş edebilirsin yaza denk gelirse ben erik çok tüketmiştim.(şimdi yazınca sanki hamileymişimde bunlar da aşerdiğim yemekleri yazıyormuşum gibi geldi)
Saçların dökülecek ya...bu da kişi hassasiyetiyle alakalı beni çok etkilemedi açıkcası.İlk bi kabulleniş için geçiş oluyor.Bu dönemde ''buff '' (int.bknz) tarzı ürünler kullandım.Tesettür için üretilen bone aldım,peruk aldım hastaneye kan vermeye veya gezmeye giderken arada takardım duruma göre çıkarırdım.Zaten kışın başlayan tedavim yazada denk geldiği için peruğu pek kullanamadım.
Bir de birşey söyleyeyim yaşadıkların geçici .Allahın izniyle,iyileşince eski hayata kaldığın yerden, öğrendiklerin ve farkındalıklarınla yola devam ediyorsun.
Bu dönemde bu süreci yaşayan birine davranışlarınız lütfen yargılayıcı olmasın çünkü ;yolunuz bir değil.
AAA bu arada otobüste,çevrede vs.bakışlar yazık,ahh vah türünde kişiler olabilir.Görmeyin...
Arada oldu ama unuttum bazende hissetmedim.
Genelde maske taktığımda oluyordu.Maske takan kişi sizden gelecek herhangi bir mikrop gelmesin diye kendini koruma amaçlı takar.Yani sizin o kişiden kaçmanız çok komikkk :) Maskeyi canım istediğimde taktım ortam ve duruma göre..Ama kabul ediyorum maske zor...
Aslında ne kadar çok şeye alışmışız değil mi?
Önemli olan hastalık dönemin ve sonrası....




Moral herşeyin başında geliyor.Onu yüksek tutacaksın.Diyene bakkk :) bazen basaramıyorum.
Önceki yazılarımda küçük bir tatil kaçamağı yapmıştım 3-gun-3-gece-tatil   olarak sizlerle paylaşmıştım.Moral ile doğru orantılı çoğu şey.Yaşayarak gördüm.Bana ilaç gibi gelmişti.Yandaki resim tatile gitmeden önceki kan değerlerim diğeri ise tatil sonrası kan değerim.Değerlerim düşük çıkar diye beklerken şaşırdığım ve aslında moralin ne kadar çok etkili olduğuna inandığım bir tablo.
Neymiş moral önemli.....

Hastalık döneminde çok kişi moralini yüksek tut diyecek...belki call center merkezinden  bağlanarak ...bana biraz öyle oldu :) bu dönemde  ''bana balık tutmayı öğretme, bana balık ver'' 
Neyse şükür ki herşeyi atlattım.Zordu,zorluydu ama her yaşanılandan bi şükür sebebim hep oldu.Bu arada yaşadıklarınıza şükür ederken hastalığa hamd edin ki;dertler hastalıklar çoğalmasın...
Allah bir daha yaşatmasın kimseye...
Simdi 3 Aylık kontrollerim oluyor.Tırsmalarım yok değil ama iç sesimi susturuyorum.Bi kere olacağı varsa olur önüne geçemeyiz.
Dilerim Rabbimden;görüp göreceğimiz bu olsun ve başka türleriylede sınamasın...
Sağlıcakla kalın, belki yine bigün bişeyler yazarımmm :)

 





 

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder